Su Aygırı veya hipopotam olarak adlandırılan bu sevimli hayvanlar, filler ve gergedanlardan sonra en büyük üçüncü tür memelidir ve Hipopotam günü her yıl 15 Şubat’ta kutlanır. Peki iddia edilene göre hipopotamların sütü gerçekten pembe midir?
15 Şubat Hipopotam Günü:
Hipopotamları korumak ve desteklemek, farkındalığı artırmak için kutlanan bir gündür. Bugünde tıpkı hipopotam gibi ağzınızı açabilir ve onlar gibi çamurlarda yuvarlanabilirsiniz.
Ama unutmayın bir hipopotamın çenesi 150 dereceye kadar açılabilir. Evet yanlış okumadınız. Su aygırı ağzını tam 150 derece açabilir. Ayrıca hipopotamların dişlerinin her biri 3 kilogram ağırlığındadır.
EN BÜYÜK KARA HAYVANLARINDAN BİRİ
Nil nehrinin kıyısında yaşayan hipopotamlar oldukça büyük cüsseye sahiptirler. Su aygırının ağırlığı 2,5 veya 4,5 ton arasında değişim göstermektedir. Dünyanın en büyük 3 kara hayvanından bir tanesidir.
Yetişkin bir su aygırının omuz yüksekliği 1,50 m, vücudu 4,50 m uzunluğundadır ki bundan, gövdeye basık kuyruk 50 cm pay alır. Su aygırlarının 44 dişi vardır. Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur.
Saatte 45 – 50 kilometre hız yapabilir. Hipopotamın boyu 1,5 metre yüksekliğinde olup, tıknaz kısa bacaklarıyla da oldukça sevimli görüntüler sergilerler.
HİPOPATAMLARIN SU SEVGİSİ
Hipopotamlar hakkında birkaç ilginç bilgi daha verecek olursak; Hipopotamlar terleyemezler. Günde 18 saat suyun altında beklerler. Başının ağırlığı toplam ağırlığının yaklaşık üçte biridir. Ortalama ömürleri 40-50 yıldır. Hamilelikleri 8 ay kadar sürer ve 48 km/s’e kadar hızlanabilirler.
HİPOPATAMLAR NEREDE YAŞAR
Su aygırı memeli bir hayvandır ve yarı sucul bir memelidir. Sahra altı Afrika denilen bölgede yaşar. Sahra altı Afrika demek Sahra Çölü’nün güneyi anlamına gelir.
Su aygırı göl ve nehir kenarında yaşar. Evrimsel olarak geçmişinin 54 milyon yıl öncesine dayandığı söylenmektedir. Su aygırının balinalar ile evrimsel akraba olduğu da düşünülmektedir.
HİPOPATAMLAR NE YER
Vahşi görünmesine rağmen vejetaryendir yani sadece bitkilerle beslenir. Dev köpek dişleri onların etçil olduğunu düşündürtebilir ancak su aygırları su kenarındaki bitkilerle beslenir.
Yiyecek bulabilmek için 5 km yürüyebilirler. Su aygırları bitkileri dişleriyle değil dudaklarıyla koparır. Dev vücutlarına rağmen sürekli suda yaşadıklarından ve hareketsiz kaldıklarından 80 kg ile doyabilirler. Yani çok fazla yiyeceğe ihtiyaçları olmaz çünkü fazla enerji harcamazlar.
SÜTLERİ GERÇEKTEN PEMBE Mİ
Hipopotamların sütü gerçekten de pembe renklidir. Bunun nedeni su aygırlarının hipposudorik asit ve norhipposudorik asit salgılamasıdır.
Zamanlarının çoğunu suyun içinde geçiren hipopotamlar ilginç vücut yapılarının yanı sıra sütlerinin rengi ile de dikkat çektikleri ortadır. Ayrıca bu asitler su aygırlarının sütüne de karıştığı için beyaz renkli sütü pembemsi hale dönüştürürler.
Hipopotamlar suyun ve güneşin etkilerinden uyarıldıklarında kuvvetli bir şekilde salgılanan pembe renkli sümüksü bir yapıya sahip bu salgı ile güneşten korunurlar.
Normal şartlarda bu salgılar süte karışmamış olsaydı her hayvanın sütü gibi su aygırlarının sütü de beyaz renkli olacaktı. Ayrıca bir bardak su aygırı sütü 500 kaloridir.
SÜTÜ İÇİLEBİLİR Mİ?
Evet içebilir, ama hipopotamların sütü azdır ve sadece kendi yavrusuna yetecek miktardadır. Ayrıca insanlar için pek bir fayda sağlamaz ve bu yüzden de su aygır sütünün satışı yapılmamaktadır.
Kaldı ki her hayvan kendi yavrusu için süt üretir. O nedenle bırakalım da süt, “süt kokan” ağızlara gitsin..