Ajanimo
Ankara’da yaşayan Hasan ve Anıl Çakıcı çifti, hayalleri olan evi kurdular ve bu evde farklı türlerde 30’dan fazla hayvanı evlat edindiler
Ankara’da yaşayan Hasan ve Anıl Çakıcı çifti, hayalleri olan evi kurdu ve farklı türlerde 30’dan fazla hayvan ile yaşamaya başladılar.
Köpek, kedi, papağan, güvercin, sincap gibi birçok hayvana sahip olan aile ayrıca sokakta yaşayan evsiz hayvanlarında bakımını ihmal etmiyor.
Evlatlarını bakmak için Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Akyurt Belediyesi’nden de zaman zaman yem ve mama desteği aldığını söyleyen 47 yaşındaki Hasan Çakıcı, kendisini tanıyanların da katkı sağladığını ifade ediyor.
Evinin önüne yerleştirdiği köpek kulübeleri sayesinde sokaktaki hayvanların aç kalmaması için çaba sarf eden Çakıcı çifti, sürdürdükleri yaşam ile dikkat çekiyor.
‘BANA BUNU RAHMETLİ DEDEM AŞILADI’
Hayvan sevgisinin kendisine küçük yaşlarda iken dedesi tarafından aşılandığını vurgulayan Çakıcı şöyle konuştu:
“Bu benim hayalimdi. Bana bunu rahmetli dedem aşıladı. Çocukluğumdan beri sokakta köpek gördüğüm zaman bana ‘Al getir oğlum’ derdi. Kedi gördüğüm zaman, ‘Al getir oğlum’ derdi. Mesela beni fidanlığa gönderirdi, fidan aldırırdı. Bana en büyük mirası diyelim. Çocukluğumda imkansızlıktan dolayı çok fazla yapamıyordum. Daha sonra çalışmaya başladıktan sonra ilk akvaryumum oldu benim. Daha sonra sokaktan kedi geldi. Kediye bakmaya başladım. Sonra sokaktan almışlar köpeği bakamamışlar köpek geldi. Bir süre sonra baktım 2 kardeş bir evde geçinemezken kediyle köpek birbirine yanaşmaya başladı. Kediyle kuş birbirine yanaşmaya başladı. Bana çok soruyorlar ‘Nasıl yapıyorsun bunu’ diyorlar. Tek şey sevgi”
’30 HAYVANDA BİRBİRİNE HİÇ ZARAR VERMİYOR’
Hayvanları evlat edindikten sonra sevgi ile aslında birbirine düşman gibi bilinen türlerin bile dostluk içerisinde yaşadıklarını gözlemlediğini belirten Çakıcı sözlerine şöyle devam etti:
“Bakın bu evde 30 tane hayvan var, 30 hayvan da birbirine hiç zarar vermiyor. Aksine çoğu zaman koyun koyuna yatarlar mamalarını paylaşırlar. Benim köpeklerimin tek mama kabı ve tek su kabı var. 4’ü de aynı kaptan su içer, aynı kaptan yemek yer. Papağanlarım yine aynı. Aynı kaptan su içer, yemek yerler. Kedilerim de aynı. Evin içinde 9 tane kedi var. Papağanlar var kuşlar var. Ama kimse kimseye dokunmuyor. Niye, çünkü bu sevgi. Ha ben sevgi derken kendimi çok şanslı hissederim. Allah’ım öyle bir sevgi vermiş ki bu sevgiyi tatmayan bilemiyor. Çoğu diyor ki ‘niye vaktini ve paranı harcıyorsun.’ Ama işte huzur”
‘KEDİ 2-3 GÜN DAHA BİZİ BULAMASA ÖLECEK DURUMDAYDI’
Hayvanların bakımları konusunda sürekli araştırarak ve yavaş yavaş ilerlediklerinin altını çizen Çakıcı şöyle dedi:
“Yavaş yavaş deneye deneye oldu. Mesela ‘Paşa’ gelmişti bana biz erkek zannediyorduk dişi olduğunu öğrendik. Sonra buna erkek gerekiyordu çünkü strese girdi ve ‘Ateş’i aldık. Onu da erkek diye aldık biraz iriydi. Sonra onun da DNA’sına baktırdık o da dişi çıktı. Bu sefer o da dişi çıkınca ‘Çeto’nun gelmesi gerekti o geldi. Kediler ve köpeklerin hepsi sokaktan geldi. Ben 1.5 senedir buradayım. Kapıya bırakılan köpek kapıya bırakılan kedi. Bir kedi geldiğinde adını ‘Kibar’ koyduk. Kedi geldiğinde 2-3 gün daha bizi bulmasa belki ölecek durumdaydı. Kurban olduğum Allah’ım gönderdi bir şekilde”
Hasan Çakıcı ayrıca, hayvan sevgisinin aşılanması konusunda ailenin, özellikle de annelerin çok önemli olduğunu, hayvan sevgisi olan insandan kötülük gelmeyeceğini söyledi.
