Simge Fıstıkoğlu’nun YouTube kanalına konuk olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, morgda geçen çocukluğundan bugüne uzanan yaşamına dair açıklamalarda bulundu. Türkiye’de suç ve adli bilimler denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Atasoy, programda hayvan sevgisinin çok önemli olduğunu, bilinen her seri katilin geçmişinde hayvana yönelik şiddet olduğunu söyledi.
Türkiye’de suç ve adli bilimler denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, Simge Fıstıkoğlu’nun YouTube kanalındaki ‘Hayat Okulu’ adlı programına konuk oldu.
Prof. Dr. Sevil Atasoy programda, morgda geçen çocukluk yıllarından bugüne uzanan yaşamına dair samimi açıklamalar yaptı.
“Seçme şansım olsaydı adli tıbba girmezdim” diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, çocukluğun unutulmayan fotoğraflarını, morgun unutamadığı o kokusunu, kötü bir çocukluk dediği o günlerden bugünkü mesleki başarısına, prensiplerine ve özel hayatına dair bilinmeyenleri anlattı.
Simge Fıstıkoğlu’nun yönelttiği “Hayvana işkence edenin ileride insana da kötü muamelede bulunmasının çok büyük bir potansiyel olduğunu söylüyorsunuz. O zaman artık bu güvenlik kameraları sağ olsun Twitter’da önümüze her gün kedi tekmeleyen, uyuyan köpeğe sigara izmariti atan böyle garip garip işler yapan yapan, kötücül tipler geliyor. Biz bunların hepsinden korkmalı mıyız?” sorusu üzerine Prof. Dr. Sevil Atasoy çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bilinen her seri katilin geçmişinde hayvana yönelik şiddet var
Prof. Dr. Sevil Atasoy bu soru üzerine evet yanıtını vererek hayvan sevgisinin çok önemli olduğunu ve bilinen her seri katilin geçmişinde hayvanlara şiddet uygulamış olduklarını dile getirdi:
“Evet, Çünkü bilinen her seri katilin geçmişinde hayvana yönelik şiddet var. Bilinen hepsinin var. Bu hayvana yönelik kötü muamele gösteren ya da şiddet gösterenin ileride katil olacağı anlamına gelmiyor ama bunun tersi her zaman için olmuş. Dolayısıyla buna dikkat etmek lazım. Çocuklara yapma etme deyip ceza vermek, köşede tek ayak üstünde dur filan demenin hiçbir manası yok. Bu Patolojik bir hadise. Profesyonel bir destek ister. Ama ne, yani sineğin kanadını koparayım bakayım uçabilecek mi? diye meraktan olan bir şeyden bahsetmiyoruz. Yani biz burada kedinin kafasını suyun altına sokup orada tutan, çırpınışını izleyen, yanan sobanın içine kediyi atan yani böyle bir şeyden bahsediyoruz veya kedinin boğazını kesen bilmem ne. Şimdi bunlar normal bir şeyler değil.
Bu insanlar yarın öbür gün muhakkak şiddet gösterecekler
“Yani bu olacak iş değil ama hakikaten yani kedinin için açıp bakanlar, gözünü çıkartanlar filan falan böyle şeylerin basite alınmaması lazım. Aile bunun farkına varsa da varmasa da konu komşu esnaf bilmem ne bunu gördüğü zaman muhakkak bunun bildirimi olmalı. Bu insanlar yarın öbür gün muhakkak şiddet gösterecekler. Ben adam öldürür demiyorum ama bu trafikte de acayip işler yapacak, eşini dövecek, çocuğunu dövecek, ona tekme atacak filan falan yani bu normal bir şey değil. Hayvan sevgisi önemlidir ve de hayvan sevgisiyle tedavi edilen mahkumlar var dünyada. Yani bunlara zimmetle köpek, kedi falan veriliyor. Hayvana olan sevgi yarın öbür gün o insanın topluma daha iyi bir insan olarak dönmesini sağlayan şeydir.”