in

Ömür Gedik, hayvanlarla ilgili en büyük hayalini açıkladı

Ömür Gedik, en büyük hayalinin barınakta küçücük kafeslere mahkum edilen hayvanların, gönüllüler aracılığıyla gezdirilmesi olduğunu söyledi.

Türkiye’nin önde gelen hayvan hakları savunucularından Ömür Gedik, mücadelesini 2010 yılında kurduğu Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği (HAÇİKO) birlikte 12 yıldır sürdürüyor.

HAÇİKO Derneği Kurucu Başkanı, gazeteci ve müzisyen Ömür Gedik, Ajanimo’ya hayvanlarla ilgili çalışmalarını ve onların refahı için planladıklarını anlattı.

HAÇİKO Derneği, tüm illerdeki gönüllülerin desteğiyle birlikte şimdiye kadar milyonlarca hayvanın yaşamına dokunarak; onların mutlu ve herkes gibi eşit bir yaşam sürmesi içi mücadele etmeye devam ediyor.

Hayvanlara dokunmak, onların tedavilerini gerçekleştirmek, Türkiye’nin her bölgesinde beslemeler yapmak dışında, insanların da yaşam hakkına saygı duyan bireyler olması için çalışmalar yürütüyor.

Ömür Gedik, HAÇİKO Derneği’nin ilk başta sadece İstanbul olmak üzere başlayan yolculuğunun, geçen 12 yıllık süreçte Türkiye’nin dört bir yanına ulaştığını dile getirdi.

Dernek olarak öncelikle çocukları ve gençleri çok önemsediklerini belirten Ömür Gedik; “Okullarda, üniversitelerde tiyatrolar, seminerler düzenleyerek bireylerin hayvanlara karşı bakış açılarını olumlu anlamda değiştirmeye çalışıyoruz. Öncelikle çocuklara ve gençlere hayvan sevgisi aşılamayı hedefliyoruz. Böylece, hayvanların çektiği acıları azaltmayı umuyoruz” dedi.

Ajanimo Yayın Koordinatörü Mustafa Kerem Erol, HAÇİKO Derneği Kurucu Başkanı Ömür Gedik.

‘Bir insan bir hayvanı gerçekten sevene kadar, ruhunun yarısı uykudadır’

Çocukların ve gençlerin ailedeki yetişme şekillerinden dolayı hayvanlardan korktuklarını hatta nefret ettiklerini dile getiren Ömür Gedik, bunu değiştirmenin yolunun ancak aileleri bir hayvanla buluşturmak olduğunu ifade etti:

“Aileleri, belli bir yaştan sonra çevirmek ancak bir hayvanla buluşturmakla oluyor. Benim pek çok arkadaşım kedi köpeğe dokunamayan, kedi gördüğünde zıplaya zıplaya üç sandalye öteye kaçardı şu an da kedileriyle koyun koyuna yatıyorlar. Anatole France’ın bir cümlesi var hep söylerim;

Bir insan bir hayvanı gerçekten sevene kadar, ruhunun yarısı uykudadır.

O ruhun yarısını uyandırmaya çalışıyoruz biz, tek yaptığımız şey bu. Göz göze geldikten sonra her şey çok değişiyor ve farklılaşıyor insanlarda yani o teması yakalamak lazım.

Bu kadar sokak hayvanının olduğu bir ülkede cins hayvan sahiplenmek çok büyük bir ayıp!

O yüzden ben her gördüğüme hadi bir kedi sahiplenin, köpek sahiplenin ama tabii ki ya sokaktan ya ormandan ya da barınaktan çünkü; artık cins hayvan sahiplenmek, bu kadar sokak hayvanının olduğu bir ülkede gerçekten çok büyük bir ayıp bence.”

keyifli vakit geçirmek istiyorsanız cins hayvan değil, sokak hayvanı sahiplenin

Hayvan evlat edinmek için kendileriyle iletişime geçen insanların genellikle yavru ve cins hayvan istediğini söyleyen Gedik, bu durumun ırkçılıktan hiç bir farkı olmadığını ve eğer gerçekten eğlenmek birlikte neşeli vakit geçirmek istiyorlarsa bir sokak hayvanı sahiplenmelerini söylüyor:

“Hep yavru ve cins istiyorlar yani bu gerçekten çok ayıp geliyor bana. Irkçılıktan hiçbir farkı yok aslında bu durumun. Oysa şunu söyleyebilirim bence keyifli bir vakit geçirmek istiyorlarsa cins hayvan değil, gerçekten sokak hayvanı sahiplensinler. Son derece oyuncular, çok sevecenler, hayata gerçekten güzellik katıyorlar.”

30 TANE KEDİYLE YAŞIYORUM

“Ben 20-30 tane sokak kedisiyle yaşıyorum. Bir tane kırma var o da herhalde cins bir kedinin sokağa atılmasıyla türemiş. İnsanlar cins kedileri alıp sokağa atınca türler karışıyor birbirine. Ama tekirlerim çok fazla, sarmanlar, bunların hepsi birbirlerinin türevi. Bir kediyle başlıyor sonra üç dört beş geliyor sürekli. Ya insanlar bırakıyor diye de düşünüyorum nasıl olsa burada bakılıyor diye. Onların kendi arasında bir iletişim olduğunu da düşünüyorum, burada yemek var sevgi var hadi sizde gelin diyorlar, çünkü sitedeki kedilerin hepsi burada (evinin bahçesinden bahsediyor) toplandı neredeyse.”

Ömür Gedik’in kedisi Beşiktaş.

EN BÜYÜK HAYALİM, BARINAKTAKİ HAYVANLARIN BELLİ ZAMANLARDA GEZDİRİLEBİLMESİ

Ömür Gedik barınakta küçücük kafeslere mahkum edilen hayvanların, gönüllülerin belli zamanlarda barınaklara alınarak onlar aracılığıyla gezdirilmesi olduğunu söyledi:

“Benim en büyük hayalim gönüllülerin barınaklara alınarak, barınak hayvanlarının belli zamanlarda en azından günde bir defada olsa gezdirilmesi. Ama bu Türkiye’nin en iyi barınağıyım diyen barınakta bile şu an söz konusu değil. Barınaktaki bütün hayvanlar ömür boyu hücre hapsinde.

Biz HAÇİKO olarak barınağa geleceğiz dediğimizde bir gün önceden söylüyoruz, her şey çok güzel ayarlanıyor tabi ki. Çat kapı da gidebiliyoruz aslında ama çat kapıyı bırakın, randevuyla bile giremediğimiz barınaklar var. 7/24 veteriner hekim bile bulunmayan çok belediye barınağı var. Yani çok büyük bir kanayan yara var. Sokak hayvanı sayısının bu kadar çok olmasının nedeni aslında belediyelerin kısırlaştırmaları yapmamış olması.”

BENİ ÜZEN HAYVANLARIN HALA ZULME UĞRUYOR OLMASI

Ömür Gedik kendisine gelen olumsuz eleştirilere üzülmediğini anlattı. Olumlu eleştirileri nasıl kabul ediyorsak olumsuz eleştirilerinde kabul etmemiz gerekiyor diyen Gedik, kendisini asıl üzen şeyin hayvanların yaşam hakkına hala saygı gösterilmemesi ve bitmek tükenmek bilmeyen bir zulme maruz kalmaları dedi:

“Sokak hayvanlarıyla ilgili işte biri çıkıyor bir şey söylüyor, ertesi gün bir sürü hayvanı zehirliyorlar. Beni üzen aslında sokak hayvanlarının hala istediğimiz refah seviyesinde olamayışı, hala onlara zulüm ediliyor olması, yaşam haklarına saygı göstermiyor oluşumuz. Bunlara çok üzülüyorum Yoksa bana gelen eleştiriler, vampir gibi çirkin, korkunç fotoğrafımı koymuş falan gülüyorum geçiyorum onları.”

ÇOK YAKINDA YAŞAM ÇİFTLİĞİ PROJESİ HAYATA GEÇECEK

Gedik, hayvanların son dönemlerde yaşanan olaylar ve açıklamalar sonrasında sokaktaki hayvanların resmen barınaklarda ömürlerinin sonuna kadar hapis hayatına mahkum edildiğini dile getirdi. Ve bu acımasız kaderi değiştirmek için HAÇİKO Derneği’nin çok yakında tüm Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi hayata geçirmeye başladığının müjdesini verdi:

“HAÇİKO olarak bir çiftlik projemiz var. O çiftlikte çok güzel bir örnek olacak. Tedavi ettirdiğimiz, kendi himayemiz altına aldığımız sokak hayvanlarını orada kafeslerde yaşatmayacağız. Günde iki defa mutlaka dolaştırılacaklar. Ziyarete gelen ailelerin oradan hayvan sahiplenmelerini isteyeceğiz. Hani dedim ya göz göze gelmeleri lazım onu orada gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.

Çok küçük bir yer aslında bütün Türkiye’ye baktığımızda bizim ‘Yaşam Çiftliği’, bizim için büyük ama bütün Türkiye’ye baktığımızda küçük bir örnek, bu örneğin çoğalması bizim en büyük arzumuz. 5 dönüm bir arazi içinde, aileleri ağırlayabileceğimiz, insanları sahiplendirme konusunda bilinçlendirip teşvik edeceğiz. Her gelene de köpek kedi sahiplendiremeyeceğiz elbette çok ciddi kriterlerimiz var bu konuda. İnsanları hayvanlarla daha da yakınlaştıracağımız bir proje olacak bu.”

HAYVAN HAKLARI SAVUNUCUSU, ONLARA SAYGI DUYAN VE SEVEN KADIN; ÖMÜR GEDİK BENCE BUDUR!

Kendisini öncelikle hayvan hakkı savunucusu olarak gördüğünü belirten Ömür Gedik,

Hayvan hakları savunucusu, onlara hem saygı duyan hem de seven kadın’ kendimi ilk ifade edişim bu şekilde olur. Ömür Gedik nedir bence budur.

“Onun dışında tabi ki mesleklerim gazetecilik, müzisyenlik. Gazetecilik kimliğim bana bu yolda çok yardımcı oldu. Söylediklerimi farklı kitlelere taşıyabilmek, derdimi doğru anlatabilmek, doğru yerlere gidebilmek, kimi zaman hayvanlara zulmedenleri korkutabilmek. Çünkü; gazetede çıkacak bir yazı gerçekten insanların bazı şeyleri yapmamaları için etkili olabiliyor. Bu yüzden gazeteci kimliğim hayvan hakları konusundaki mücadelemde bana çok büyük bir katkısı oluyor.

Diğer tarafta müzisyenlik, oradaki sanat çevresini tanıyor olmak; çok fazla hayvansever var o camiada da. Çok fazla büyük kitlelere ulaşıyorlar, onlarla arkadaş olmak, birlikte bu yolda yürümekte çok fazla kitleye ulaşmama neden oluyor.”

KEDİM ÖLÜNCE YAZDIĞIM ‘ÖLÜMSÜZ AŞK’ ŞARKIM PEK ÇOK İNSANA UMUT OLDU

“Kedim öldükten sonra yazdığım Ölümsüz Aşk şarkısı, pek çok evcil hayvanını kaybetmiş insana aslında bir umut oldu. O şarkıdaki gökkuşağı köprüsünde buluşacak olmamızın, umudu belki de birçok insanın yüreğine su serpti.

Yani aslında iki mesleğimde hayat amacıma hizmet ediyor. Hepsi bir bütün.”

Ölümsüz Aşk şarkısının sözleri:

Ağlarım kan akar gözlerimden
Kıyamam acını hissederken
N’olursun gitme kal yanımda
Sensizlik zor bu berbat dünyada

Ölümsüz aşk buydu gelip bizi buldu
Gökkuşağı köprüsü yolun sonunda

CİMER’i de kandırdılar… Ölüm saçan dereyi ‘tertemiz akıyor’ diye raporladılar

Elazığ’da hayvanlara özel ‘Tedavi ve Nakil Aracı’ hizmete girdi