Ürdünlü Yasin es-Sukur, artık hayatının bir parçası haline gelen “aşığım” dediği yılanlarla 33 yıldır aynı evde kalıyor.
Ülkenin kuzeyindeki İrbid kentinde yaşayan 55 yaşındaki Sukur, babasından edindiği tecrübeye dayanarak, evinde çok sayıda yılan besliyor. Sukur, evindeki yılanlara, aile fertlerine kullandığı sevgi sözcükleriyle hitap ediyor.
AA’nın haberine göre; Yılanlara karşı çoğu insanın sahip olamadığı yetenekleri sergileyen Sukur, her türlü yılanı son derece profesyonelce elinde tutabildiği gibi yılanları zehirli olsun veya olmasın rahatlıkla yakalayabiliyor.
Ürdün’ün kuzeyindeki memleketinde 1989 yılından beri yılanlarla yaşayan Sukur, 14 yaşındaki kızı Melek’e de yılan sevgisi aşıladığını ve bu alanda kendisiyle yarışır hale geldiğini belirtti.
KENDİSİNİ “YILANLAR AŞIĞI” OLARAK TANITIYOR
Kendisini “yılanlar aşığı” olarak tanıtan Sukur, babasından yıllar içinde aldığı deneyime dayanarak, yılanlar konusunda Ürdün’ün sayılı uzmanlarından biri haline geldiğini söyledi.
Zehirli ve zehirli olmayan her türlü yılanı eline alabildiğini dile getiren Sukur, “Yılanlarla başa çıkmak için her türlü tecrübem olduğu gibi yılan sokmalarına da panzehirle müdahale edebiliyorum” dedi.
Her yılana kolaylıkla yaklaşabildiğini vurgulayan Sukur, şöyle konuştu:
“Yılanın zehirli olup olmadığını Cemal Amvasi isimli Filistinli bir uzmandan öğrendim. Amvasi hala hiçbir ücret almadan yılan sokmalarına karşı bana panzehir vermeye devam ediyor. Ürdün’de 37 yılan türü var. Bunlardan 7’si öldürücü zehre sahip, geri kalanlar ise zehirli değil, aksine hem çevre hem de insanlar için faydalı.”
Filistin engereğinin, zehirli yılanların en tehlikeli türlerinden biri olduğunu ve zehrinin kanı pıhtılaştırdığını aktaran Sukur, Orta Doğu’ya özgü zehirli bir engerek türü olan Echis Coloratus’un ise kanı sulandırdığını, söz konusu iki engerek türünün de öldürücü etkiye sahip olduğunu belirtti.
Dört çeşit zehir taşıyan köstebek engerek olarak bilinen türün ise ısırması halinde 1 ila 18 dakika içerisinde kişinin ölümüne neden olduğunu kaydeden Sukur, bu türün gün içinde hareket etmediğini, geceleri harekete geçtiğini ve insanları fark ettiğinde ölü taklidi yapabildiğini anlattı. Sukur, köstebek engereğinin Ürdün’de nadiren görüldüğünü söyledi.
VAHŞİ YAŞAMI VE YILANLARI KORUMAK İÇİN BİR GRUP KURDU
Yaklaşık 4 yıl önce vahşi yaşamı korumak ve özellikle yılanların haksız yere öldürülmesini engellemek amacıyla sosyal medyada avcı ve maceracılardan oluşan bir grup oluşturduğunu kaydeden Sukur, söz konusu grupla yaptığı çalışmanın, başlangıçta karşılaşılan bazı zorluklara rağmen halk arasında farkındalık seviyesini yükselttiğini ve yılanları öldürme fikrinin, onları koruma, hayatlarını tehlikeye atmama ve onları kontrol altına alma fikrine dönüştüğünü belirtti.
Sukur, “Tüm Arap ülkelerinden uzmanlardan oluşan bir ekibimiz var ve yılan sokması vakalarında birbirimize yardım ediyoruz. Yılanlarla farklı bir başa çıkılma yöntemi var. İlgililerin, panzehri dışarıdan almak yerine elimizdeki zehirleri seruma dönüştürmek için bu konuya eğileceklerini umut ediyoruz” dedi.
Geçen yıl içinde yılan sokması sonucu 5’i ölümle sonuçlanan 196 vakayla karşılaştıklarını ve bunlara en tehlikeli tür olan köstebek engereğinin neden olduğunu fark ettiklerini söyleyen Sukur, zehirli olup olmadığına bakılmadan yılanların öldürülmesinin ise ekolojik denge açısından doğru olmadığını vurguladı.