in

Hayvanlarda eşcinsel yönelim var mı?

İnsan olan hayvanlarda eşcinselliğin olduğunu biliyoruz, fakat insan olmayan hayvanlarda da eşcinsel yönelim var mı? İşte yapılan araştırmalara göre sorunun cevabı…

Hayvanlarda eşcinsel davranışlar gözlemlenmiş ve belgelenmiştir.

Pek çok bilim insanı, hastalık olmayan bir şeyin tedavi de edilemeyeceği konusunda hemfikir. Eşcinsellik ABD’de 1973 yılında akıl hastalığı olmaktan çıkarıldı. Dünya Sağlık Örgütü ise 1990 yılında bu karara vardı.

Eşcinsel (homoseksüel) terimi aynı cinsiyetteki insanların cinsel çekimi ve davranışlarının tanımlanması için 1869 yılında Prusya’da türetilmiştir. İnsanların eşcinsel olabileceği gibi insan olmayan hayvanlarda da eşcinsellik gözlemlenmiştir. Bu terimin hayvanlarda kullanılması iki temel etkenden ötürü tartışmalıdır: Hayvan cinselliği ve içgüdüleri henüz çok anlaşılamamıştır ve insan türü dışındaki türlere ilgisiz olan Batı toplumunun bu tanıma güçlü ve kendi kültürlerine göre değerler yüklemesidir.

Hayvanlarda eşcinsel davranışlar, insan türü dışındaki hayvanlarda gözlemlenen ve belgelenmiş eşcinsel ve biseksüel davranışlardır. Bu davranışlar cinsellik, kur yapma, etkilenme, duygusal bağ kurma, eş olma ve ebeveynliği içerir.

1999 yılında Bruce Bagemihl’in makalesinde birçok canlının yer aldığı araştırmaların 500’ü kadarını belgeleyerek 1500 türde eşcinsel davranış gözlemlenmesinden bahsetmiştir.

Bagemihl, hayvanlardaki cinsel çeşitliliğin, bilim çevrelerinin daha önceleri kabul etmek istediğinden çok daha fazla olduğunu iddia etmektedir. Güncel araştırmalar doğrultusunda, hayvanlar aleminin genelinde, aynı cinsiyetteki canlılar arasında birçok cinsel davranışın bulunduğunu belgelemektedir.

2009 yılında yayımlanan bir makaleye göre; aynı cinsiyetteki hayvanlar arasındaki cinsel ilişkiler hayvanlar aleminde evrensel bir olgu olduğunu ve türler arasında da yaygın bir şekilde görüldüğünü göstermiştir.

Aynı cinsiyetteki hayvanlar arasında cinsel ilişkiler görülmüştür.

Hayvanların yönelimleri ve içgüdüleri davranışları incelenerek anlaşılmıştır. Vahşi hayvanları araştırırken araştırmacılar belli bir hayvanın tüm yaşamını, tüm davranışlarını gözlemezler ve araştırmanın sonucu davranışların belirli aralıklarla yapılan gözlemlerinden çıkartılır.

Bir hayvan eşcinsel bir cinsel davranış sergiliyorsa eşcinsel teriminin kullanılması yerinde olur ancak bahsettiğimiz makaleler, eşcinsellik teriminin aynı cinsiyetten hayvanlar arasında çift olmak, genital tahrik, çiftleşme oyunları ve çiftleşme gösterilerinin de eşcinsellik sayıldığı modern araştırmalara uygun olarak yazılmıştır.

Animal Homosexuality and Natural Diversity adlı kitabın yazarı Bruce Bagemihl , yalnızca homoseksüel ve tamamen heteroseksüel hayvan çiftleri arasında anatomik veya endokrinolojik farklılıklar olmadığını vurguluyor.

Bununla birlikte, eşcinsel davranış tanımı, hem aynı cinsten hem de karşı cinsten çiftleşme etkinliklerine katılan hayvanları içerecek şekilde yapıldığında, anahtar cinsiyet hormonları arasında hormonal farklılıklar belgelenmiştir.

HAYVANLARDA EŞCİNSEL YÖNELİM ANTİK ÇAĞLARDAN BU YANA TARTIŞMA KONUSU

Hayvanlarda homoseksüel davranış, aslında klasik antik çağlardan beri tartışma konusu olmuştur. Hayvan eşcinselliğinden en eski yazılı söz, Aristoteles’in (MÖ 384-322) aynı cinsten güvercinler, keklikler ve bıldırcınlar arasındaki çiftleşmeyi tanımladığı 2300 yıl öncesine uzanıyor diyebiliriz. Mısırlı yazar Horapollo tarafından MS 4. yüzyılda yazılan Horapollo Hiyeroglifleri sırtlanlarda hermafroditizmden ve kekliklerde eşcinsellikten bahseder.

Hayvan eşcinselliğinin ilk incelemesi ise zoolog Ferdinand Karsch-Haack tarafından 1900 yılında yazılmıştır.

Eşcinsellik yoğunluk olarak kuşlar, memeliler, primatlar ve deniz memelerinde görülmektedir.

Georgetown Üniversitesi’nde biyolog Janet Mann, “Konuyu inceleyen bilim adamları genellikle bir gündemi ilerletmeye çalışmakla suçlanırlar ve çalışmaları, diğer konuları inceleyen meslektaşlarından daha fazla incelemeye tabi tutulabilir. Her cinsel eylemin üreme işlevi yoktur. Bu, insanlar ve insan olmayanlar için geçerlidir.” der.

Eşcinsel penguen çiftin başka çiftlerin bebeklerine koruyucu aile olması da buna en güzel örneklerden biri olabilir.

EŞCİNSELLİK HAYVANLARDA YAYGIN OLARAK GÖRÜLÜYOR

Aynı cinsten iki hayvanın eşcinsel davranışları hakkında birçok üniversite de geniş çaplı araştırmalar yapmıştır. Yapılan araştırmalar da eşcinselliğin yoğunluk olarak kuşlar, memeliler, primatlar ve deniz memelerinde görüldüğünü göstermektedir.

Yine de eşcinsel davranışların tam olarak hayvanlar aleminin ne kadarlık kısmında görüldüğü bilinmemektedir. Doğaya Karşı’nın bilim danışmanı olan Petter Bockman ise hayvanlarda eşcinsel davranışların şu anda bilinenden çok daha yaygın olduğu görüşünü savunmaktadır.

Elde edilen bazı rapor ve verilere göre örneğin koçların %8’i koyunlarla çiftleşmeleri için bir şans verildiğinde koçlarla çiftleşmeye devam etmiştir, hayatları boyunca tek bir erkek eşle yaşamış olan penguenlerin onlara şans verildiğinde dişi bir penguen ile ilişkiye girmeyi red etmesi gibi davranışların gözlendiğini göstermektedir.

Fakat bu davranışın nedeni tam olarak da açıklanamadığı için bu çalışmayı yeterli bir kanıt olarak görmeyen araştırmacılar da var.

Görmezlikten gelinmiş eşcinsel davranışlara bir örnek de, Druce Bagemihl’in açıkladığı zürafalarda her on çiftleşmeden dokuzunun erkekler arasında olduğudur.

Bagemihl “ Erkeğin dişiyi koklaması bile cinsellik olarak kayda geçerken erkekler arasında anal seks bile eşcinselliğin etrafından dolaşılarak ‘üstünlük sağlamak, rekabet ve selamlaşma’ olarak adlandırılmaktadır. ” der.

Tüm bunlar neticesinde hayvanlarda/doğada eşcinsellik vardır, gözlemlenmektedir ve üstünde de birçok araştırma ve çalışma yapılmıştır diyebiliriz. Sanılanın aksine eşcinsellik hastalık olarak da tanımlanmadığı için hastalık olmayan ve insan da dahil tüm hayvanlar arasında doğal olarak görülebilen, tüm hayvanların kendi istek, arzu, tercih, yönelimlerine bağlı olarak gelişen bir durumdur.

En uzun yaşam ömrüne sahip olan hayvanlar

‘Yürüyemeyecek’ denilen köpeği kredi çekerek ayağa kaldırdı