Sinem Ergüven
“Birçok hayvan iletişim için seslerini kullanırken balıklar nasıl iletişim kurar” sorusunu araştıran bilim insanları, balıkların 155 milyon yıldır konuştuğunu keşfetti.
Hayvanların genellikle sesleri kullanarak iletişim kurduğu bilinmekle birlikte, balıklar genellikle bunların arasında değildir. Belki de birçoğumuz balıkların psişik güçleri olup olmadığını düşünmüşüzdür. Bazı balıkların ses çıkardığını binlerce yıldır biliyor olsak da, bunların istisna oldukları düşünülüyordu.
Ichthyology & Herpetology dergisinde yayınlanan bir makale, bu düşünceye meydan okuyor ve son 155 milyon yılda en az 33 farklı gelişen yöntemle büyük bir balık kuşağının sesleri kullanarak iletişim kurduğuna dair kanıtlar ortaya koyuyor.
Cornell Üniversitesi’nden Lisa Yang ve araştırmacı Aaron Rice’ın başını çektiği araştırmada, balıklardaki sesin kapsamlı bir muhasebesini derlemek için sayısız mevcut makale ve kaydı tarandı. Çalışmaları öncelikle, 34.000’den fazla ışın yüzgeçli türlere odaklandı.
34.000 türün tümü için kayıtları incelemek, ekibin üstlenmeye hazır olduğundan daha büyük bir işti, bu nedenle kayıtların var olup olmadığını ve varsa seslerin nasıl ve ne amaçla oluşturulduğunu görmek için toplu gezen balık kümelerine baktılar. Sonuç olarak balıkların ses tellerinin bir avantajı olmadan ses çıkarmasına izin veren bir dizi uyarlama buldular.
Rice ve meslektaşları, seslerin diğer hayvanlarda ve insanlarda görülenlere benzer bir dizi farklı davranış bağlamı altında yaratıldığını buldu. Bunlar arasında ortak olan, genetik materyallerin salınımını koordine etmek veya eşleri çekmek için kullanılan üreme ile ilgili seslerdi.
‘BAZI BALIKLAR DİĞERLERİNDEN DAHA KONUŞKAN OLABİLİR’
Balık dilinin ansiklopedisi, anladığımız kadarıyla, “benden uzak dur”, “bana yaklaş”, “yemeğime dokunma” ve “orada kimse var mı” gibi çeşitlemelerle dolu. Ancak bu davranışlar, çeşitli türler veya aileler arasında evrensel değildir. Kanıtlar, bunun yerine bazı balıkların diğerlerinden daha konuşkan olduğunu gösteriyor.
Sify Tel’in haberine göre makalenin yazarları konuyla ilgili şunları söyledi:
“Baktığımız her kurbağa balığı çok farklı sesler çıkarıyor gibi görünüyor. Yayın balığı tonlarca ses çıkarır. Piranhalar, tetralar, orfozlar, balık aile ağacında çok sayıda ses üreten bir dizi soy var. ”dedi. “Daha sessiz olan başka gruplar da var.”
Bu çalışma, balıkların inandığımızdan çok daha fazla iletişim kurabildiğine dair kanıt sağlarken, Rice, şu anda bildiğimizden daha fazla konuştuklarını düşünüyor. Çalışma mevcut literatürün bir meta-analizi olduğundan, belirli bir aile veya türde ses kanıtının olmaması, onların sessiz oldukları anlamına gelmez. Verilerde sadece bir boşluk olabilir.
Rice, “Kampüsteki laboratuvarımda, onlardan ses alıp alamayacağımızı görmek için daha önce hiç kaydedilmemiş, topladığım balıklarla kurulmuş bir sürü balık tankım var,” dedi. “Soru şu ki, ses çıkarıyorlar ve sadece gözden kaçıyorlar mı yoksa gerçekten sessizler mi?”
Balıklar arasında su iletişimi arayışı hızla devam ediyor ve bu ilişkileri anlamak her zamankinden daha önemli olabilir.
Balıkların nasıl iletişim kurduğunu ve faaliyetlerimizin ekosistemlerini nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlamak, vahşi yaşam yönetimi hakkında bilinçli kararlar vermemizi sağlar. Balıklar bize neye ihtiyaçları olduğunu söylüyor, dinlemek ise bize düşüyor.
