in

Yetişkin kedilerde en sık görülen hastalıklar

Kedilerin, hastalıklarını önceden fark etmek, hastalık semptomları bilmek hastalığın tedavisi için önemli. İşte yetişkin kedilerde en sık görülen hastalıklar…

kedilerde en sık görülen hastalıklar:

Evini kedilerle paylaşan herkes için tüylü dostlarının sağlıklı ve mutlu olması çok önemlidir. Evlerimizin neşe kaynağı can dostlarımızın her ne kadar hastalanmasını istemesek de, yaygın hastalıkların belirti ve semptomlarını tanımak, tedavide olumlu sonuçlar almak açısından son derece önemlidir. İşte yetişkin kedilerde en sık görülen hastalıklar:

BULAŞICI KEDİ NEZLESİ

Kedi gribi adıyla da bilinen bu hastalık bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Hava veya doğrudan temasla bulaşır ve üst solunum yollarında hırıltı, öksürük, gözyaşı akıntısı, tükürük salgısında artış, kilo kaybı ve ateş olarak belirti verir. Virüs bulaştıktan 2-6 gün sonra ilk belirtiler gözlenmeye başlar. Hastalığın şiddeti, hayvanın yaşına, bağışıklık durumuna, vb. birçok etkene göre değişkenlik gösterir. Hastalık alt solunum yollarına yayılırsa öksürük gözlenebilir. Zamanında tedaviye başlanmazsa kronik forma dönüşerek tedavisi çok güç bir hal alır.

FELİNE CALİVİRÜS (SOLUNUM YOLU) ENFEKSİYONU

Calicivirüs oldukça yaygın olan bir enfeksiyondur. En yaygın semptomlar ağızda yara, diş etlerinde kızarıklıktır. Ağız içi ve çevresinde ülserler, burun ve göz akıntısı, hapşırma, pembe göz, solunum güçlüğü, iştahsızlık, kilo kaybı, salya akıntısı, ateş, topallık ve deri lezyonları görülebilir. Hastalık direk temas yoluyla bulaşır ve çok hızlı yayılır. Eğer kediniz bu hastalığa yakalandıysa, diğer kedilerden uzak tutmanız gerekir. Kedi, virüse yakalandığında hastalık 3-4 gün sonra ortaya çıkar. Şiddetli bir seyir göstermedikçe 1 hafta içinde iyileşme gözlenir. Bazı kediler, iyileştikten sonra taşıyıcı olarak kalabilir. Bazı kedilerde 1 ay sürebileceği gibi bazı kedilerde de çok küçük bir ihtimal de olsa ömür boyu taşıyıcılık sürebilir.

MANTAR ENFEKSİYONU

Kedilerde cilt mantarı, yaygın görülen ve kolay bulaşabilen bir hastalıktır. Bu hastalık, kedilerin ortamda bulunan mantarları soluması veya ciltlerindeki bir çatlaktan vücutlarına girdiğinde ortaya çıkar. Mantar, genel olarak deride tüy dökülmesi, kaşıntı, yara ve renk değişimleri şeklinde görülür. Mantar enfeksiyonları, sadece deri bölgesini etkilemekle kalmayıp kedilerin bağışıklık sisteminin zayıflamasına da neden olabilir. Akciğer, karaciğer ve sindirim sistemlerinde karşılaşılan mantar enfeksiyonları, deri mantarı enfeksiyonuna göre daha şiddetli seyreder.  

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

Kedilerde idrar yolu enfeksiyonlarına daha sık; erkek, diyabet ya da fazla kilo sorunu olan kedilerde rastlanır. Tedavi edilmediği takdirde başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Belirtileri arasında, sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, cinsel organların normalden fazla temizlenmesi, fazla su içme, idrarda kan, idrar kokusunda değişiklik, iştah kaybı, halsizlik ve kedi tuvaleti dışına idrar yapma görülür.

BÖBREK HASTALIĞI/ BÖBREK YETMEZLİĞİ

Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Akut böbrek yetmezliği, karın bölgesine alınan bir travma, tansiyondaki ani düşme, vücudun hızla su kaybetmesi,  zehirlenme, idrar yollarında tıkanıklık ve ağır ameliyat sonrasında çok kısa sürede gelişir.

Kronik böbrek yetmezliği ise; yaş, ileri diş hastalığı, kanser, FIP, kötü beslenme ve diyabet gibi hastalıkların bir sonucu olarak uzun sürede gelişir.

En sık görülen belirtiler; idrar sıklığında ve su tüketiminde artış,  kilo kaybı ve iştahsızlık, mesanede enfeksiyon oluşumu, ağız kokusu, kusma, ishal, kanlı veya bulanık idrar, tüy sağlığında bozulma, kansızlık, halsizlik ve dilde kahverengileşme şeklindedir.

KANSER

Verilere göre, insanlarda olduğu gibi kedilerde de kanser vakalarında artış gözlemlenmektedir. Kanser, kontrolsüz hücre büyümesinden kaynaklanır ve vücuttaki çeşitli hücre tiplerini ve organları etkiler.

Erken teşhis, tedavinin başarıyla sonuçlanmasında önemli rol oynar. Bu yüzden, can dostunuzun yaşadığı duygusal ve fiziksel değişikliklerin farkında olmanız erken teşhis için yararınıza olacaktır.

Kedilerde kanserin genel semptomlarından bazıları şunlardır: İyileşmeyen yara, şüpheli şişlik ve yumru, açıklanamayan kanama veya vücuttan akıntı, ağız, kulaklar veya anal bölge etrafında garip, kötü koku, iştahsızlık/kilo kaybı, bağırsak veya mesane alışkanlıklarında değişiklik, solunumda güçlük/öksürme, yemek yeme veya yutma güçlüğü, tuvalet alışkanlıklarında değişiklik, açıklanamayan ağrı.

CORONAVİRÜS/FIP

Kedilerin coronavirüsü olarak da bilinen FIP hastalığı, her yaş kediyi etkileyebilmekle birlikte daha çok 3 yaş altındaki kedileri etkileyen kronik bir rahatsızlıktır. Coronavirüs, kedilerde sindirim sistemine yerleşen Coronaviridae ailesine bağlı bir virüstür.

Virüs, bağırsaklara yerleşip burada bölünerek çoğalır ve dışkı ile dışarı atılır. Enfeksiyon, virüsün kedi tarafından ağız yoluyla alınması ile bulaşır. Ancak bazı durumlarda, virüs bağırsaklarda çoğalırken mutasyona uğrar ve öldürücü olabilen FIP hastalığına dönüşür.

FIP’in ıslak form ve kuru form olmak üzere iki formu vardır. Islak formda, karın içi boşlukta ya da göğüs boşluğunda sıvı toplanması olur. Karın içi boşlukta biriken sıvı, karnın çok şişmesine neden olurken göğüste toplanan sıvı sonucunda nefes almada zorluk gözlenir.

Hastalığın kuru formunda ise, birden fazla organda şiddetli iltihaplar görülür. Kuru form gösteren birçok kedide sadece gözde semptom gelişebilir.

FIP hastalığınn teşhisi, farklı birçok hastalıkta görülen semptomları gösterdiğinden oldukça zordur. Piyasada bulunan testler coronavirüs varlığını tespit eder. FIP’i teşhis etmenin tek yolu, etkilenen organdan alınan biyopsi örneğinin histopatolojik incelemesinden geçer.

Eğer evde yaşayan bir kedide FIP hastalığı varsa bu diğer kediler için de yüksek risk içerir. Bulaşabilen etken coronavirüstür, FIP çok az kedide gelişir. FIP, coronavirüs olan kedinin kanında virüsün mutasyona uğraması ile şekillenir.

Birden fazla kedi bulunan evlerde, enfekte kedinin ölmesi durumunda diğer kedilerin klinik semptom gösterip göstermediğini görmek için 3 ay beklenmelidir. Aileye yeni bir kedi katma düşünüldüğünde ise kedinin ölümünden sonra en az 1 ay beklenmesi tavsiye edilir.

KEDİ LÖSEMİSİ

Kedilerde lösemi,  yavru ve yetişkin kedilere uygulanan aşılama sayesinde günümüzde daha az görülen bir hastalıktır. Lösemi, Felv isimli bir retrovirüsten kaynaklanır.

Felv, kedilerde kanser tipinde ilerleyen ciddi bir hastalığa yol açar. Enfekte olan bir kediden virüs, negatif olan bir kediye salya, idrar, süt gibi birçok yoldan; anne kediden ise bebeklere anne karnında geçebilir.

Her kedide farklı bir organı veya farklı bir sistemi etkileyebilir. Etkilenen bölgede enfeksiyon ve tümörler, kedide genel olarak anemi görülebilir.

Boğazlıyan Belediyesi görevlilerinin sokaktaki hayvanları zehirlediği iddiası

Sokaktaki hayvanlar temizlik görevlisinin mesai arkadaşı oldu