Malatya Büyükşehir Belediyesi Yeniköy Geçici Hayvan Bakımevi’nde görevli iki personel, hayvanların öldürüldüğünü ileri sürdü: “Veterinerler yaralı köpekleri tespit eder, iğneyle öldürürdü.”
Malatya Büyükşehir Belediyesi Yeniköy Geçici Hayvan Bakımevi’nde görevli Mehmet Aydoğan, köpeklerin öldürüldüğünü ve ölülerinin pikaba konularak Kapıkaya Mevkii’nde bir çöplüğe gömüldüğünü ileri sürdü.
İş akdine son verileceğini ve tehdit edildiğini belirten Aydoğan, “Vicdanen bu yaşanılanlardan çok rahatsızım” derken, yedi ay önce barınaktaki işine son verildiğini belirten Serkan Örnek de “Herkes biliyordu bu hayvanları öldürdüklerini” ifadelerini kullandı.
‘JANDARMA ÇÖPLÜKTE KAMERA KAYITLARINI ALMADI, ÖLDÜRÜLÜRKEN KAMERALAR KAPATILIYORDU’
Gazete Duvar’dan Ardıl Batmaz’ın haberine göre, Mehmet Aydoğan, bir yıl önce şehir mezarlığında görevliyken kendi isteğiyle hayvan bakımevine geçti. Çalıştığı süre boyunca birçok hayvanın öldürüldüğünü ileri süren Aydoğan, “Sesini çıkarmayana bir şey demiyorlardı. Biz sesimizi çıkarınca bizimle uğraşmaya başladılar” dedi.
Ölen hayvanları torbalayarak pikaba koyduklarını ve Kapıkaya Mevkii’ndeki bir çöplüğe gömdüklerini iddia eden Aydoğan, “Hayvanları kepçenin önüne atıyoruz, kepçe toprağı hafif eşiyor ve köpekler oraya atılıyor. Kimsenin görüntü almaması sağlanıyor. ‘Kireçliyoruz’ demeleri de yalan, öyle bir şey yok. HAYDİ ekibine ihbarda bulundum ama jandarmaya yönlendirdi. Jandarma kamera kayıtlarını almadı, zaten ötanazi yapılırken kameralar kapatılıyordu ama eğer silmedilerse açık olduğu yerler de olabilir” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÜN PİTBULLAR ÖLDÜRÜLÜYOR’
Barınağa tutanaksız gelen bütün pitbulların katledildiğini ileri süren Aydoğan, polis eşliğinde tutanak tutularak vatandaştan alınan pitbullar için ise bir süre beklenildiğini, eğer arayan olmazsa onların da öldürüldüğünü iddia etti: “Köpeğin ayağı hafif aksasa bile tedavi yapılmadan öldürülüyor. Hafta içi saat 12.00’den 14.00’e kadar bakımevi ziyaret edilebiliyor. ‘Gelenler yapılanları görmesin’ diye saat 10.00 gibi ölüler pikaba yüklenerek çöpe atılıyor ve ziyaret saatine kadar temizlik yapılıyor. Oradaki personel soruşturulursa ve emniyet yardımcı olursa, her şey ortaya çıkar. Biz bunun için uğraşıyoruz.”
DAİRE BAŞKANI ACAR: KÖPEKLER BİRBİRLERİNE ZARAR VERDİ
Tehditlere aldırmayan Aydoğan, Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu’na (HayKonfed) bakımevinde yer alan bir padogtaki kanlı görüntüyü ulaştırdı. Kısa sürede yayılan ve tepki çeken görüntünün ardından açıklama yapan Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Hanifi Acar; görüntülerin eski olduğunu, hayvanların içgüdüsel olarak birbirlerine üstünlük kurmak istediği için birbirlerine zarar verdiğini, zarar gören hayvana gerekli tedavi işleminin yapıldığını savundu.
Aydoğan ise o kareyi şöyle anlattı: “Görüntüler 3 Şubat’ta çekildi. Yeşilyurt Belediyesi tarafından bakımevine getirilen hayvanlardan birinin aşırı kanaması vardı. Veteriner hekim M.Ö, kendisine durumu bildirdikten yarım saat sonra geldi. Kanaması olan köpekle birlikte yaklaşık 15 hayvanı ötanazi yaparak öldürdü. Birkaç ay önce de kısırlaştırılan köpekleri tekrar doğaya bırakmak için araca yükledik ama o gün götürmediler. Ertesi gün hayvanların hepsi havasızlıktan hayatını kaybetmişti. Psikolojim bozuldu, Ben vicdanen bu olanlardan dolayı çok rahatsızım.”
‘GÖZ GÖRE GÖRE HAYVAN ÖLDÜRÜLÜYOR, BEN ARTIK YAPAMIYORUM’
Yedi ay önce iş akdine son verilen hayvan bakımevi personeli Serkan Örnek de Aydoğan’ın iddialarını destekledi. “Göz göre hayvan öldürülüyor, ben artık yapamıyorum” dediği için kendisine mobbing uygulandığını belirten Örnek, “Ağır iş yapamaz raporum olmasına rağmen beni ağır işlere verdiler. Ne onurum, ne gururum kaldı.
Beni hayvanat bahçesine gönderip ağır ağaçlara yasladığımız demirleri taşıttılar, yürüyemez hale geldim. İşimin değiştirilmesini talep edince ‘istifa edeceksin’ dediler. Kayınvalidemin vefatının ardından üç gün işe gitmediğim gerekçesiyle iş akdimi feshettiler. Bu konuyla ilgili açtığım davada hayvanların öldürülmesiyle ilgili de konuşacaktım ama iki şahit bulamadım. Çalışanların hepsi ‘işimizden oluruz, sana yardımcı olamayız’ dedi.
Mehmet Aydoğan’ın da başına bu durumun gelmesinin ardından gereken neyse yapmaya hazırız. Ne uykum kaldı, ne psikolojim kaldı. Sabah 8.30’da kafeslerde ölü hayvan var mı diye bakıyorduk çünkü gece bir güvenlik görevlisi haricinde kimse olmuyordu. Ölü hayvan varsa ölüsünü atıp temizliğe başlıyorduk. Pisliklerini ve mama kaplarını temizledikten sonra yer hafif kuruyunca ayrı ayrı 3-4 noktaya mamalarını bırakırdık” diye konuştu.
‘YAVRU DA OLSA ÖLDÜRÜYORLARDI’
Sabahları veteriner hekimlerin köpek padoglarını dolaşarak yaralı olanları tespit ettiğini belirten Örnek “Sonra yavru da olsa iğneyle hepsini öldürürdü. Herkes biliyordu bu hayvanların öldürüldüğünü. Biz öldürülen hayvanları çuvala koyup araca yükler, Orduzu Pınar Başı’nın yanındaki çöp alanına götürürdük. Şimdilerde Kapıkaya Mevkii’ndeki çöplük alana götürmeye başlamışlar. ‘Aman aman hayvanseverler görmesin, işinizden olursunuz’ cümlelerini hep kulaklarımıza sokarlardı.
Durumdan şikâyetimizi dile getirince veteriner hekimler ‘bize ne olur ki, en çok bir soruşturma açarlar, siz gidersiniz’ diyorlardı. Çalıştığım dönem köpeklerin üzerinde baya kene vardı. Hayvanların doğal yaşam alanlarına ilaç atmadıkları gibi bize de tulum vermiyorlardı. Elime kene yapıştı veterinerin yanına koştum, çekip çıkardı ‘bir şey olmaz, ölmezsin’ dedi. Bu şekilde çalışıyorduk” ifadelerini kullandı.