Dünya Kuşları Koruma Kurumu, Avrupa Kuşları Kırmızı Listesi’ni güncelledi. Bu çalışmaya göre Avrupa’daki 71 kuş türü yok olma tehlikesi altında.
Kuşların tehlike kategorilerini belirleyen ve neden yok olduklarını ortaya koyan, Avrupa Kuşları Kırmızı Listesi’ni açıkladı. Dünya Kuşları Koruma Kurumu, Avrupa genelinde 54 ülke ve bölgeden binlerce uzman ve gönüllünün desteğiyle detaylı bir rapor hazırladı. Kuzeyde Grönland, İzlanda ve Svalbard, güneyde Kanarya Adaları, Malta ve Kıbrıs, batıda Azorlar, doğuda Kafkasya ve Ural Dağları arasında kalan bölgede yaşayan 544 kuş türü için kırmızı liste kategorileri yeniden değerlendirildi. Bu rapor kapsamında her türün kırmızı liste kategorisi güncellendi ve nesillerinin tükenme riski değerlendirildi.
Rapordaki veriler, ulusal ve uluslararası doğa politikaları ve yerelden koruma çalışmaları için önem taşıyor. Raporun dikkat çektiği sonuçlara göre Avrupa’daki kuşların %13’ü yani 71 kuş türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıyken her 3 kuştan 1’inin nüfusu son yüzyılda ciddi ölçüde yok olduğu açıklandı.
ÖRDEKLER VE KIYI KUŞLARI HIZLA YOK OLUYOR
Büyük ölçekli arazi kullanım değişikliği, tarımsal uygulamaların yoğunlaşması, altyapı projeleri, deniz kaynaklarının yoğun kullanılması, iç suların kirlenmesi ve yaygın olarak kullanılan ormancılık uygulamaları, Avrupa habitatlarında gözlenen kuş popülasyonu düşüşlerinin başlıca nedenleri.
TARIMSAL KİMYASALLAR DOĞAYI YOK EDİYOR
Tarlakuşları, örümcekkuşları ve kiraz kuşları gibi açık habitatların yaygın türleri de hızla yok oluyor. Bazı yırtıcı kuş türleri, yasal koruma ve hedeflenen koruma faaliyetleri nedeniyle son zamanlarda popülasyonlarını geri kazanmış olsa da besin için açık habitatlara (mera ve çalılık alanlara) bağımlı birçok yırtıcı kuş türü sayısı hala azalıyor.
Kırmızı Liste güncellemesi hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırma Koordinatörü Şafak Arslan “Bir yandan kuşların yaşam döngüsü hızla yok ediliyor, bir yandan da elmabaş, patka ve üveyik gibi tehlike altında olan türler ava açılıyor. Bu durumu tersine çevirmek için var olan politikalar ve uygulanan eylemler yeterli değil. Kuşların yaşam döngüsünün sürmesi için bir doğa hukuku ve bu hukuk çerçevesinde yeni düzenlemeler olması gerekiyor.” dedi.