Mersin’de bir vatandaşın yaralı olarak polis merkezindeki güven masasına getirdiği yavru kediyi evlat edinip tedavisini takip eden kadın polis memurunun örnek şefkati hayvanı yaşama bağladı.
Mersin’de geçtiğimiz yıl 6 Temmuz’da bir kişi, otomobilin üzerinden geçtiği yavru kediyi Erdemli İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliği girişine bulunan ‘Güven Masası’na getirdi.
Burada görevli polis memuru Özlem Sahillioğlu, merkezdeki arkadaşlarıyla bacakları kopma derecesine gelen ve belden aşağısı tutmayan kediyi veterinere götürdü.
Veteriner Hekim Ahmet Seyrek ile teknikeri Ahmet Nuri Sarıbacak’ın tedavisini üstlendiği kedinin bir anlık bakışından etkilenen polis memuru Sahillioğlu durumu öğretmen eşi Mehmet’e anlatarak evlat edinmeye karar verdi.
Kediyi evlat edinen polis memuru tedavi sonrası evine götürdü eşiyle yakından ilgilenmeye başladı. 1,5 ay sürünerek yaşamak zorunda kalan ve iyileşemeyebilir gözüyle bakılan kedi, Sahillioğlu ailesinin sevgi ve şefkatinin de desteğiyle tekrar yürümeye başladı.
İlk başlarda sürünerek hareket eden yavru kedi hem büyüyerek kocaman oldu hem de sağlığına kavuştu. Sıcacık bir yuvası olan kediye ise polis memuru Sahillioğlu ve merkezdeki arkadaşları ‘Fındık’ adını verdi.
‘Şu an çok iyi eskisinden eser kalmadı’
2 yıldır Erdemli Polis Merkezinde görev yaptığını anımsatan polis memuru Özlem Sahillioğlu, ”Geçtiğimiz sene temmuz ayında güven masasına bir vatandaş arabanın çarptığı yavru kediyi getirdi. Fındık’ı ilk aldığımızda güven masasına yatırdık, kanlar içindeydi. Arkadaşlarımızla birlikte hemen ekip aracıyla birlikte veterinere götürdük. Fındık o esnada bize bir bakış attı, sanki bizi bırakmayın der gibi. Onu bırakmaya kıyamadık, ondan sonra sahiplendik. Arka 2 patisini bir buçuk ay kullanamadı. Tedavi sürecinde de veterinerimiz günde 3 doz olmak üzere 1,5 ay kadar tedavi yaptı. Sonrasında Fındık ilk adımlarını attı, tedaviye daha ağırlık verdik. Çok şükür Fındık şuan çok iyi, eskisinden eser kalmadı” dedi.
‘Mesleğimizde merhamet ve şefkatin çok büyük bir önemi var’
Olay günü kedinin polis merkezine getirildiğinde hemen masasına aldığına değinen Sahillioğlu,” Çok muhtaç bakıyordu. Gözlerinde hani ’beni bırakma’ der gibi bir ifade vardı. O an çok duygusallaştım, çok üzüldüm ağladım. Hatta çok uzun bir süre ağladım, arkadaşlarım da etkilendi. Komiserim, gurup arkadaşlarım onlarda çok etkilendiler. Sonra biz baktık fındık, küçücük minnacık fındık kadar burnu var, ekipçe adını fındık koyduk. Bizim mesleğimizde merhamet ve şefkatin çok büyük bir önemi var. Bunun en büyük örneğini de fındıkta yaşıyoruz. Ona verdiğimiz sevgi ve şefkatle tedavi süreci daha hızlı gelişti, çok daha olumlu bir katkısı oldu. Böylece polis merkezimizce tanınan Fındık, ailemizin ayrılmaz bir parçası oldu. Fındık polis merkezine getirildiğinde 2 aylık bir yavruydu, şimdi 11 aylık neredeyse 1 yaşına basacak” şeklinde konuştu.
Eşinin kendisinden daha çok hayvanları sevdiğini ve çok desteğini gördüğünü aktaran Sahillioğlu, kedilerinin evde çok hareketli, sürekli oyun halinde ve kendini yere atıp taklitler yaptığını kaydetti.
‘Bize hemen uyum sağladı’
Eşinin olay günü kendisini aradığını ve durumdan bahsettiğini belirten Mehmet Sahillioğlu, ”Tabii ki bizim reddedemeyeceğimiz bir durum bu. Sonuçta bir hayvansever olarak biz her zaman bu durumları destekleriz. Sürekli veterinerle bilgi halindeydik. Tedavi sürecinden sonra eve geldi. Hemen uyum sağladı bize. Veterinerimiz sürekli iyileşeceğinden bahsediyordu ama biz o durumdayken, arka patilerini kullanamadığından çok üzülüyorduk. Tedavi sürecinde ona gösterdiğimiz sevgi ve şefkatin çok büyük bir etkisi oldu. Tedaviye hemen cevap verdi. Tedaviye cevap verdikten sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Ondan sonra yavaş yavaş iyileşme durumuna geçti” diye konuştu.