Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan Ayşe Bilgisever, ‘Ninja’ adını verdiği 4 aylık keçiye gözü gibi bakıyor. Altını bezleyip sokakta gezdirdiği keçisine anne şefkati ile bakan Bilgisever, “Biz ne yersek o da aynılarını yiyor. Ama çayı görünce yerinde duramıyor, onlarca bardak çay içiyor” dedi.
Aydın’ın Efeler ilçesinde Kemer Mahallesi’nde yaşayan Ayşe Bilgisever (41) apartman dairesindeki evinde baktığı keçisini bir an olsun yanından ayırmıyor. ‘Ninja’ adını verdiği 4 aylık keçisinin altını bezleyen Bilgisever, boynuzlarına taktığı pembe köpükler takıyor.
Ninja ile her gün mahallede gezmeye çıkan Bilgisever, vatandaşların keçiye yoğun ilgi gösterdiklerini belirterek, “Hedefim apartman dairesinden kurtulup bahçeli bir eve geçmek.
Hayvanları çok seviyorum, bu nedenle bahçeli bir evim olursa baktığım hayvan sayısını mutlaka çoğaltacağım” dedi.
‘Yıllardır bir keçim olsun çok istiyordum’
Kendisi küçükken anneannesinin adak olarak aldığı keçi “kesilince” çok üzüldüğünü ve o zamandan bu yana hep bir keçinin duygusal insanı olmak istediğini belirten Ayşe Bilgisever, “Ben çok küçükken anneannem siyah bir keçisi vardu. Onunla oyun oynayıp zaman geçiriyorduk. Bir keresinde evden kaçtığında yaklaşık 3 kilometre boyunca peşinden koşup zor da olsa yakalamıştık. Onu çok seviyordum. Anneannemin keçiyi adak adadığını bilmiyorduk. Keçiden ayrıldıktan sonra çok üzüldüm. O günden bu yana bu olay benim içimde bir uhde olarak kaldı. Hep bir keçim olsun çok istedim. Bu sene bahar aylarında yavru keçi çok aradım ve her yere haber gönderdim. Allah bir şekilde nasip etti ve Ninja’yı çıkarttı karşımıza. Harika bir duygu, kelimelerle ifade edemem. Mayıs ayından bu yana birlikteyiz. Birlikte yaşlanmak ve ölene kadar Ninja’ya bakmak istiyorum. Ninja ile hayat çok güzel. Bazen benimle, bazen de annem ile uyuyor. Uyurken onu seyretmek o kadar güzel oluyor ki kelimelerle ifade edemem. Sabah kalktığımızda kahvaltı masasına ondan ayrı oturmayız. Yanında insan olmadan kesinlikle durmuyor. Ben okulda çalışıyorum o dönemlerde işe gittiğimde arkamdan direkt resmen ‘anne, anne’ diye bağırıyor” diye konuştu.
‘Tam bir çay tiryakisi’
Keçisinin çayı çok sevdiğini ve çay bardağını görür görmez çay içmek için sabırsızlandığını belirten Bilgisever, “Ninja tam bir çay tiryakisi. Bir gün annemin çay bardağına resmen saldırdı. O gün bu gündür asla çay içmediği gün yok. Her sabah çayını içer daha sonra benimle kahvesini içer. Ardından salatalığını, domatesini, karpuzunu yer. Bir gün yemciye gideren Ninja için yem aldım. Aldığım günden bu yana yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen yemden doğru dürüst yemedi. Yemin yarısı halen daha duruyor. Onun yerine bizimle birlikte; fasulye, bezelye, pilav ve makarna yiyor. Bir insanın yapabileceği her şeyi yapıyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.
‘Çocuğumuz gibi oldu’
Bilgisever, keçiye çok alıştıklarını ve artık aileden biri gibi olduğunu belirterek, “Biz ona, o da bize alıştı. Resmen çocuğumuz gibi oldu artık. Ben hiç ayrılamayacağım diye düşünüyorum. Şu anda apartman dairesinde yaşıyoruz ve bahçeli bir eve geçmeyi düşünüyoruz. Hatta prefabrikten bir ev yapmak istiyoruz. Önünde hayvanlarım olsun, az bir sebzem olsun bana yeter. Beze kendisi de alıştı. Bezi çıkartır ve takarken bana yardımcı oluyor. Büyüdükçe de boynuzları sivri çıkmaya başladı ve severken bize batıyordu. Ben de hem bize hem de çevreye zarar vermemesi için araştırırken böyle bir yöntem buldum. Boynuzlarına geçirdiğim köpükler sayesinde artık sorun olmuyor. Böyle daha güzel ve sevimli oldu” dedi.
Kızı, damadı ve torunu ile birlikte yaşayan 73 yaşındaki Havva Cerit ise, “Kızım tüm hayvanları çok seviyor ama keçilere karşı ayrı bir ilgisi vardı. Yıllardır beslemek istiyordu sonunda bir yerden buldu ve eve getirdi. Keçi beni de çok seviyor, birlikte uyuyoruz, birlikte yemek yiyip çay içiyoruz. Ben yatıyorum gelip yanı başıma yatıyor. Onu çok seviyorum” dedi.
Evde keçi beslediklerini öğrenen kişilerin farklı tepkiler verdiğini ve çok şaşırdıklarını belirten 17 yaşındaki Ece Bilgisever şunları aktardı:
“Dışardaki insanlar için evde keçi beslemek çok garip geliyor. Ama bizim için kedi ve köpekten hiçbir farkı yok. Aynı kediyi köpeği sevdiğimiz gibi Ninja’yı da seviyoruz. Keçi bakımı biraz zor, ancak sevgisi her şeyi üstesinden geliyor. Ninja’yı tüm zorlukları ile kabul ettik ve bakımını üstlendik.”