Ajanimo
Sivas’ta yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Mustafa Gündoğan ile eşi 20 gün erken doğan buzağıyı evlerinde bakıyor.
Sivas’ın Gürün ilçesinde yaşayan Mustafa Gündoğan, dede mesleği olan hayvancılığı yıllardır sürdürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu olan Gündoğan, buzağısını evinde besliyor. 25 Aralık’ tarihinde 20 gün erken doğan simental cinsi buzağıyı evine alan Gündoğan ve eşi ona adeta küçük bir bebek gibi bakıyor.
20 gün erken doğan buzağının yaşayamayacağını düşündükleri için buzağıya yaşaması umuduyla ‘Yaşar’ ismini de veren aile, buzağıyla çocukları gibi ilgileniyor.
Gündoğan ailesi buzağının altını bezliyor, bebek biberonuyla süt içiriyor, oyun saatinde oyun oynuyor ve beraber televizyon izliyor.
Mustafa Gündoğan’ın eşi ise buzağıyı ayağında sallayıp ninni söyleyerek uyutuyor.
ERKEN DOĞDU, ANNESİNİ SADECE 1 SAAT GÖREBİLDİ
Buzağıyı evinde besleyen Mustafa Gündoğan, “Hayvancılık bizde dede mesleği olduğundan severek yapıyoruz. Öyle ki İstanbul Üniversitesini bitirip hayvancılığa devam ettim. Hayvanlarla uğraşmak huzur veriyor ve insanları rehabilite ediyor. Tabi ki bu güzel yakışıklı Yaşar danaların sayesinde. Yaşar dana 25 Aralık’ta doğdu. 20 gün erken doğduğu için annesi onu sadece 1 saat görebildi. Daha sonra eve getirip evde bakmaya başladık’’ dedi.
Gündoğan, buzağıya biberonla süt verdiklerini altına bez bağladıklarını belirterek, “Çevremizdekiler de o erken doğduğu için yaşamayacağını düşünüyorlardı. Bizde yaşaması umuduyla ismini ‘Yaşar’ koyduk. Şükür şimdiye kadar yaşıyor, hayatta gayet sağlığı da yerinde. Yaşar’ın günde 4-5 kez bezini değiştiriyoruz. Çünkü küçük tuvaletini hasta bezine yapıyor. Biberonla besliyoruz iki üç saatte bir 250 ml’lik biberonla 2’şer adet olmak üzere süt veriyoruz. Bu şekilde besleniyor yavrumuz çünkü buzağı biberonu kendisine büyük geldi. Daha küçük bir biberon olan bebek biberonu ancak kendisine oldu. Yaşar inşallah havalarda biraz ısınırsa yakın bir zamanda annesinin yanına gidecek. Onları birbirine kavuşturacağız’’ dedi.
Yaşar’ın havalar ısındığında, biraz daha büyüyüp annesiyle kavuşturulması düşünülüyor.
