in

Diyanet yapay ete karşı: ‘Fıtrata aykırı’ imiş

Diyanet, hayvanların öldürülmemesinin önüne geçmesi muhtemel “yapay ete” de karşı çıktı, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Dr. Muhlis Akar, “yapay etin” fıtrata aykırı olduğunu iddia etti.

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Dr. Muhlis Akar.

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Dr. Muhlis Akar, yapay et ve GDO’lu gıdalara ilişkin, “Yapay etin 3 sebepten dini açıdan problemli olduğunu söyledik. GDO’lu gıdalara da hiçbir zaman helal ve tayyip gıda diyemeyiz” dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından 15-16 Haziran tarihlerinde düzenlenen Organik Tarım Çalıştayı açılış toplantısı ile başladı.

Toplantıda konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Dr. Muhlis Akar yapay et ve GDO’lu gıdalarla ilgili konuştu.

Yapay ete 3 sebepten helal ve tayyib gıda denemeyeceğini söyleyen Dr. Muhlis Akar şunları ileri sürdü:

“Mesela yapay et tartışmaları oldu. İlk önce Başkanlığımıza, Din İşleri Yüksek Kurulumuza bu çok soruldu. Yapay et biliyorsunuz son zamanlarda tartışılan bir konu. Biz bu konuyu değerlendirdik. 3 sebepten dolayı bunun şu an için dini açıdan problemli olduğunu söyledik. Bir, canlı bir hayvandan alınan yani helal bir kaynaktan bir sığırdan veya eti yenen bir hayvandan alınsa bile, ondan alınan bir parça Efendimiz. A.S.’ın hadisine göre ‘canlı bir hayvandan alınan bir parça meytedir, leş hükmündedir’. Haramdır. Alınamaz. Bu yönden problemli. Helal değil. İkinci olarak laboratuvarda besi yeri çok önemli. Siz helal kesim yaptınız, sonra da kök hücre aldınız diyelim. Besi yeri ortamı, onun besleneceği kaynağın da helal olması gerekiyor. Orada da problem var. Üçüncüsü diyelim ki helal kesim yapıldı. Kök hücre alındı. Besi yeri ortamı da uygun ve helal bir kaynakla beslediniz.

‘FITRATA AYKIRI’

Yapay et diye garip bir şey ortaya çıkardınız. Peki bu helal ve tayyib gıda olur mu, yine olmaz. Neden derseniz, çünkü fıtrata aykırı bir ürün ortaya koyuyorsunuz. Allahü Teala’nın koyduğu düzene aykırı bir şey yapıyorsunuz. Bunun kısa, orta ve uzun vadede insan sağlığı üzerinde nasıl bir etki yapacağını bilemiyorsunuz.”

GDO’lu gıdalar içinde durumun aynı olduğuna değinerek henüz bir zararı ortaya çıkmamışsa dinen bir şeye haram denemeyeceğini ancak helal ve tayyib gıda da denemeyeceğini savunan Dr. Akar, “GDO’lu gıdaları düşünecek olursak. Biz GDO’lu gıdalar helal midir haram mıdır bu konu bize çok sorulduğu zaman, alanın uzmanı akademisyenlerle zaman zaman bir araya geldik. Çalıştaylar istişareler yaptık. Orada GDO konusunda çok farklı değerlendirmeler gördük. Sonra da biz şöyle bir fetva çıkardık. Bir kere aktarılan gen haramsa kesinlikle o GDO’lu gıda haramdır. Yani domuz geni olabilir. Başka bir haram kaynak olabilir. Helal gen aktarılsa bile, helalle tayyibat farkına dikkat çekiyorum. Üretilen bir gıda kısa vadede insan sağlığına bir zararı yoksa henüz bir zararı ortaya çıkmamışsa dinen bir şeye haram da diyemezsiniz. Haram demek için elinizde bir nas olması lazım. Ama tayyibat açısından bu problemli. Yani GDO’lu gıdalara hiçbir zaman helal ve tayyib gıda diyemeyiz” diye konuştu.

Manavgat Irmağı’nda balıkçıl ile yılan balığının mücadelesi

Yangından zarar gören ormanlara bin keklik bırakıldı