in

10 şifalı bitki ve kullanım alanları

Bitkilerin birden fazla kullanım alanı vardır. Yağ, çay, merhem gibi çeşitli şekillerde kullanılabilir. İşte 10 şifalı bitki ve kullanım alanları…

Bitki bazlı ürünlerin, bitkilerin ise insanlara sayısız faydası var.

“Hayvansal ürünleri” bırakıp bitkilere yönelmek hayvanların hayatta kalmasını sağlıyor. İnsanlar bilinçlendikçe ve hayvanların da yaşam haklarının olduğunu fark ettikçe veganlığa yöneliyor.

Bitki bazlı ürünlerin, bitkilerin ise insanlara sayısız faydası var. Çay olarak, yağ olarak, merhem olarak veya direkt tüketerek çok çeşitli kullanılabilir. İşte 10 bitkinin insan sağlığında pek bilinmeyen ilginç yararları ve kullanım alanları…

Sarı Kantaron

1- SARI KANTARON

Sarı kantaron, literatürdeki adıyla Hypericum Perforatum taçyapraklı boyunca yayılmış olan koyu renkli minik salgı bezlerinden yağ çıkarır. Yüzyıllar boyunca sarı kantaron vücudu ve sorunlu zihinleri tedavi eden değeli bir şifalı bitki olmuştur. Roma’daki hekimler, savaşta alınan yaraları sarmada; yanıkları, çürükleri, iltihapları tedavi etmede kullanırdı.

Son zamanlarda ise sarı kantaron çiçeğinden elde edilen çürük ve yaralanmaları tedavi eden yağ da oldukça yaygınlaştı. Sarı kantaron bitkisi aynı zamanda 17. yüzyıl itibariyle Amerikan bitkisel tıbbına dahil olmuştu, yaralar için harici olarak, sinirsel anksiyete ve depresyon için dahili olarak kullanılıyordu. Kas ağrısı ve uçukta da kullanılabiliyor.

Modern bitkisel tıpta hafif depresyon ve orta depresyon, anksiyete, sinirsel tükenmişlik, duygusal düzensizlikler ve adet öncesi sendromu gibi rahatsızlıkları hafifletmek ve küçük yaralanmaları tahrişleri tedavi etmek için kullanılır.

Sağlıkları için hayati önemde ilaç kullanan kişiler sağlık uzmanına danışmadan sarı kantaronu kullanmamalıdır. Olası bir şifalı bitki-eczane ilacı karışımı tehlikeli olabilir.

Okaliptüs

2- OKALİPTÜS

Okaliptüs, literatürdeki adıyla Eucalyptus globulus, Avustralya bitki örtüsünün dörtte üçünü kaplar. Aborjinler, ezilmiş yapraklarından çıkartılan okaliptus yağı içeren merhemler yaparlardı. Bunlar deride küçük yaraları, mantarları iyileştirmek için kullanılır, yaprakları da daha derin yaralara sarılırdı. Romatizmayı hafifletmek için hastalar ısıtılmış yapraklarının üzerine yatırılır ve uçucu yağ koklatılırdı.

Günümüzde okaliptus, öksürük ve soğuk algınlığı için kullanılan birçok damlanın, göğüs merheminin ve buhar banyosunun içeriğinde yerini almıştır. Labaratuar, çalışmaları da okaliptus yağının güçlü bir anti-bakteriyel ve anti eflamatuvar özelliği olduğunu gösterir.

Okaliptus buharının solunması bronşite, öksürüğe, gribe iyi gelir. Burna ve göğüse merhem olarak uygulandığında bu bölgelerdeki kanlanmayı hafifletir. Deriye yağ olarak sürüldüğünde ise eklem iltihabı acısını azaltır.

Adaçayı

3- ADAÇAYI

Adaçayı, Salvia Officinalis klasik bir baharat bitkisidir. Yunanlar adaçayını, öksürük ve solunum yolu enfeksiyonu için içerlerdi. Hindistan’da bitkisel şifacılar hastalarına ağız ve boğaz ağrıları ve aynı zamanda hazımsızlık şikayetleri için de adaçayı verirlerdi.

Adaçayı öksürük, soğuk algınlığı, baş ağrısı ve aynı zamanda kanı temizlemek için verilirdi. Adaçayı bazlı deodorantlar birçok sağlık dükkanında da satılır çünkü adaçayı terlemeyi azaltan etkiye sahiptir.

Aynı zamanda mide bağırsak rahatsızlıklarına, menopoz belirtilerine ve bunamayı yavaşlatmaya da iyi gelir. Çay, kapsül, tentür olarak kullanılabilir.

Hazmı kolaylaştırmak, sindirim enzimlerini harekete geçirmek ve bağırsak kramlarını hafifletmek için de kullanılır. Anti bakteriyel faaliyet de gösterdiği için mide iltihabı ve diğer ikincil derecedeki enfeksiyonlar için kullanılmasını açıklar.

Hamilelik boyunca tüketilmemelidir. Yağında bulunan tüjonlardan dolayı da yüksek miktarlarda kullanmamak gerekir.

Amber Çiçeği

4- AMBER ÇİÇEĞİ

Amber çiçeği, literatürdeki adıyla Hibiscus Sabdariffa, reçel ve jöle yapımı, meyve salatasına koyulur, dondurma ve turtalara sos olarak da kullanılabilir. Birçok bitkisel çay harmanında bulunur. Meyve ve tohumları hafif idrar söktürücü, kabızlık giderici etkisiyle de bilinir.

Yaprakları ve çiçekleri böbrek fonksiyonlarını geliştirmek için kullanılır. Olgunlaşmış meyvelerinden yapılan çay ise öksürüğü kesmek ve safra kesesi problemlerini gidermek için kullanılabilir.

Yaprak ve meyvelerinin çayı ise yüksek ateş, düşük tansiyona iyi gelerek kan dolaşımını da güçlendirir. Yapraklarından losyon yapılarak yaralarda kullanılabilir. Damar sertliğini engeller. Antioksidanlar açısından zengin olan amber çiçeği kansere karşı da etkili olabilir.

Yüksek tansiyon ya da kalp ilacı kullananlar, bitkiyi kullanmadan önce sağlık uzmanına danışmalıdır.

Zencefil

5- ZENCEFİL

Zencefil, literatürdeki adıyla Zingiber Officinale, eski çağlardan bu yana bitkisel tıpta yerini almıştır. Eski Hindistan’da zencefil ” evrensel ilaç” olarak bilinir ve sindirim rahatsızlıkları, bağırsak gazlarının giderilmesi, eller ve ayaklardaki kan dolaşımının güçlenmesinde kullanılırdı. Zencefil, sindirim hızlanmasından mide bulantısı, soğuk algınlığı, bronşit, gribe kadar farklı hastalıkların tedavisinde kullanıldı.

Zencefil antiseptik özelliklerinden kaynaklı sindirim borusundaki enfeksiyonlara ve gıda zehirlenmelerine karşı tavsiye edilir. Boğaz iltihabının giderilmesi için taze zencefil kökü çiğnenebilir.

Soğuk algınlığı, grip, baş ağrısı ve adet sancıları için zencefil çayı içilebilir. Ayrıca iltihap ve acıların giderilmesi için de kullanılır.

Hamile kadınlar günde 1mgdan fazla zencefil tüketilmemelidir. Sağlık uzmanına danışmadan yüksek dozlarda zencefili kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanmayın.

Aloe

6- ALOE

Aloe, literatürdeki adıyla Aloe Vera, Antik Mısır’da ölümsüzlük bitkisi olarak bilinirdi. Aloe, Avrupa bitkisel tıbbında yerini onuncu yüzyılda almıştır. Jel, deriye harici olarak yaraları yumuşatmak, iyileştirmek ve aynı zamanda deriyi sağlıklı bir şekilde korumak amacıyla uygulanırdı.

Harici olarak kullanıldığında yanıklara, güneş yanığına, deri tahrişlerine, sıyrıklara ve küçük yaralara iyi gelir. Genital iltihaba ve sedefe de faydası vardır. Aloe jelin aktif bileşenleri acıyı ve iltihabı azaltır; derinin onarımını hızlandırır.

Çalışmalar aloe suyunun Tip 2 şeker hastalarında kan şekeri seviyesini düşürebileceğini ve şeker hastalarının hepsinde yara iyileşme süresini hızlandırabileceğini gösterir. Aloe içeren bir çok farklı tarif bulunabilir ancak en çok taze kesilmiş yaprağı kullanıldığında etkilidir.

Aloe en çok taze kesilmiş yaprağı kullanıldığında etkilidir. Mide ülseri, hassas bağırsak sendromu ve astıma iyi gelir.

Aynısefa

7- AYNISEFA

Aynısefa, Calendula Officinalis’nın taç yaprakları tıbbi olarak en azından 12. yüzyıldan beri kullanılır. Geleneksel olarak hazırlanan reçeteleri dahili olarak ateş, mide ekşimesi, ülser ve benzeri hastalıklar için verilirdi. Ancak aynısefanın asıl kullanım alanı deri rahatsızlıkları ve küçük yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlardır.

Modern bitki uzmanları, aynısefa losyonlarını, kremlerini ya da yağlarını tahriş olmuş deri, egzama, küçük kesikler ve yanıklar, bez pişiği, böcek ısırıkları, basur, ayak mantarı ve varisli damarlar için önerirler.

Aynısefa içeren kulak damlaları çocuklara kulak enfeksiyonları için verilir. Dahili olarak alındığında boğaz enfeksiyonlarını iyileştirebilir, sindirimi güçlendirebilir; mide ülserini ve duodenal ülseri iyileştirebilir.

Papatyagillere alerjisi olanlarda lokal kullanımda hassasiyet geliştirebilir. Kaşıntı başladığında kullanımını durdurun.

Biberiye

8- BİBERİYE

Biberiye, literatürdeki adıyla Rosmarinus Officinalis tıbbi bir bitki olarak hafızayı canlandırır ve mutluluk verir. Antik Yunan’da öğrenciler hafızalarını taze tutmak için biberiye rozetleri takarlardı.

Biberiyenin geleneksel kullanımları arasında deri şikayetleri, zayıf dolaşım, sarılık, adet sancısı, bayılma, asabiye, anksiyete, yorgunluk ve başağrısı bulunmaktadır.

Günümüzde ise belirli kullanım alanları bulunmaktadır. Biberiye yağı lokal olarak kas ağrılarını ver artriti iyileştirmek, aynı zamanda dolaşımı canlandırmak için alınırdı. Almanya’da bulunan E Komisyonu biberiyenin bu alanlardaki kullanımını onaylamıştır.

Öz yağının antibakteriyel, antifungal, antiparazit ve daha düşük düzeyde analjezik özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Biberiye yağı aynı zamanda aromaterapide stresi ve anksiyeteyi azaltmak amacıyla kullanılır.

Biberiye esans yağı ağızdan alındığında nöbete yol açabilir; ciğeri ve kalbi zehirleyebilir. Yalnız profesyonel bir sağlık uzmanı danışmanlığında alın.

Çay Ağacı

9- ÇAY AĞACI

Çay ağacı, literatürdeki adıyla Melaleuca Alternifolia Avustralya’nın doğusunda bulunan Aborjinler tarafından yapraklarının öksürüğü ve boğaz ağrısını hafifletmesi amacıyla çiğnenerek kullanılmış; öğütülmüş yapraklarından elde ettikleri yağı ise solunum rahatsızlıkları için teneffüs edilmiştir.

Öğütülmüş yapraklar kesiklere, yaralara, enfeksiyon kapmış yaralar ve yanıklara uygulanırdı. Yapraklarından yapılan çay bir dizi sağlık sorunu için içilirdi. 1940’larda antibiyotiklerin gelişiyle beraber çay ağacı yağına olan ilgi azaldı; antibiyotik dirençleri ortaya çıktıkça yeniden arttı.

Modern bitkisel tedavide uzmanlar çay ağacı yağını akne, haşlanma, siğil, ayak mantarı, kellik, ayak tırnağı mantarı, kepe, saç biti, vajinal maya mantarı enfeksiyonu, diş eti hastalıkları, egzama, sedef ve daha birçok deri hastalığı için önerirler.

Çay ağacı yağı konsantre bir üründür; seyreltilmeden kullanılmamalı ve göz, burun, ağız ve genital bölge gibi hassas bölgelere kullanılmamalıdır. Ağızdan alındığında zehirli olabilir, dahili olarak alınmamalıdır.

Isırgan Otu

10- ISIRGAN OTU

Isırgan otu, literatürdeki adıyla Urtica dioica acıyı kesmesiyle de bilinen bir bitkidir. Isırgan otunun acıyı dindirebilme özelliği bu bitkinin artrit ve romatizma gibi acı veren birtakım rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmasına yol açtı.

Isırgan otu aynı zamanda kas ağrısı, kesecik iltihabı, felç, siyatik ve bazı deri rahatsızlıkları için kullanılırdı. Vücuttan su atılmasına da faydalı. Emziren kadınlar dolaşımı canlandırmak ve süt miktarını arttırmak için ısırgan otu çayı içerler.

Isırgan otu, saman nezlesinde hapşırmayı ve kaşıntıyı azaltmak için de verilirdi. İdrar yolu enfeksiyonlarında, egzama ve sedef gibi kronik cilt sorunlarında ve prostat genişlemesinde de şifa amacıyla kullanılır.

Diyabet, tansiyon, anksiyete ya da uykusuzluk ilacı kullananlar ısırgan otunu sağlık uzmanına danışmadan kullanmamalıdır.

Yaren Leylek karla tanıştı, soluğu Adem Amca’nın yanında aldı

Başkan Muhittin Böcek’in baktığı depremzede kedi Toros vefat etti