2018’de Kurban Bayramı’nın birinci günü hayvan pazarından kaçan boğa Kahraman Ferdinand’ın hikayesinden yola çıkarak 22 yazarın kaleme aldığı kitap yayınlandı.
2018 yılında bir boğa, Kurban Bayramı’nın birinci günü, satılıp öldürülerek yenmek için Rize’nin İyidere ilçesinde bir hayvan pazarında tutuluyordu. Fakat o boğa kesimden kaçarak kendini kurtardı. Dört gün boyunca bulunamayan boğa dördüncü günün sonunda 23 km uzaklıktaki Sürmene’de denizden kurtarıldı.
Bu olay haber konusu olunca da sanatçı Haluk Levent boğanın peşine düştü ve bu cesur ruhlu boğayı evlat edindi. Adı ise Kahraman Ferdinand oldu. Ferdinand’ın ne olursa olsun asla yemek için kesilip öldürülmeyeceğine karar verildi. Şuanda ise İzmir’de bir çiftlikte ölüm korkusu olmadan huzurla yaşıyor.
Ferdinand’ın bu hüzünlü ve yaşam mücadelesi dolu dört günlük öyküsünden yola çıkan İnci Gürbüzatik ve Dursaliye Şahan’ın doğaya karşı yapılan tüm hak ihlallerine karşı sesini çıkardığı ve 22 yazarın kaleme aldığı öyküleri derledikleri bir kitap yazıldı.
“GÖZÜMDE BİR ÖYKÜ KAHRAMANIYDI”
Kitabı derleyen İnci Gürbüzatik, Cumhuriyet Kitap’a verdiği röportajında şunları söyledi:
“Bizim öykülerini yazdığımız kaçak, bir boğa, karada yaşayan eti için beslenen bir hayvan. Onun Rize’den kaçışını herkesin gözünde önemli kılan, onca yolu, caddeyi, sokağı aşıp peşindekilere izini kaybettirip denize ulaşabilmiş olmasıdır. Yer ile yeksandır sonrasında. Tam dört gün -keşke bilebilseydik-bizim için de sır doludur. Sonra bir bakıyorsunuz kilometrelerce ötede deniz ufkunda belirmiş. Bir kara hayvanının bu başarısı bir mucize değil de nedir? Hayvan boğulmuş, şişmiş bedeniyle karaya vurmuş da olabilirdi. Ama o ölmemiş, yüzmüş, dört gün, gece, gündüz, canını dişine takıp mücadele etmiş denizle, dalgalarla kim bilir başka nelerle. Yazılmalıydı. Öykü kahramanıydı artık gözümde.”
İnci Gürbüzatik’in öykü yazarlarını oldukça suskun bulduğundan da bahsetti. Öyküsü konu olup yazılacak, değinilecek oldukça fazla konu varken sürekli aşk, ayrılık acısı gibi konuların işlenmesi Gürbüzatik’i düşündürüyormuş. Gürbüzatik “Canını dişine takmış bir boğanın firarı işte o gün için güncelliğini koruyan önemli, sıra dışı, ilginç, özgün, en önemlisi ibretlikti. Ölüme itiraz etmiş, ipini kopartıp yaşama kaçmıştı.” dedi ve “Ey öykü yazarları neredesiniz? Hadi işte size yazılması gereken bir öykü konusu” diye seslendim. Böyle çağrılarım daha önce başka konularda da olmuş, öykü yazarlarından ne yazık ki yanıt gelmemişti. Ama buna geldi. ” diye ekledi.
İnci Gürbüzatik’in sosyal medyadaki bu çağrısına ise ilk cevabı veren Londra’da yaşayan Totenham Çocukları ve Şerbet romanlarının yazarı Dursaliye Şahan olmuş.
Daha sonrasında ise bu çağrıya olan katılımlar artmış ve bu şekilde toplamda 22 yazar bir araya gelmiş.
“FERDİNANDLAR YALNIZ DEĞİLDİR”
Hayvan dostlarının sesi olduğunu söyleyen İnci Gürbüzatik: “İnsan, kadın, çocuk, hayvan hak ihlallerine, doğa, ağaç katliamlarına dikkat çeken bir itiraz, çığlık, odak bir vurgudur. O halde Dursaliye Şahan’ın da söylediği gibi “Ferdinandlar yalnız değildir.” diyebiliriz. Biz, öykülerimizi haberlere konu olan bir boğanın asi ve cesur ruhunun bize ilham verişiyle oluşturduk ve diğer hayvan dostlarımızın da sesi olduk. ” dedi. “Biz 22 öykücü öykülerimizi kaçak boğanın bize çağrıştırdığı pek çok konuya itirazlarımızla yazdık. O, hayvan olarak bize yol gösterdi, ışık yaktı. Ben çağırımda ‘Şu boğa kadar olamadık’ demiştim. Hayvanlar da insanlara örnek oluyor işte bazen böyle.” diye de ekledi.