Ajanimo
Türkiye’deki yüzlerce kuş türünden 240’ının kayıt altına alındığı Van Gölü havzası, bu yıl etkili olan yağışlarla başta flamingo olmak üzere turna, dikkuyruk, uzun bacak, suna ve sakar meke gibi birçok türe ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’deki yüzlerce kuş türünden 240’ının gözlemlenebildiği Van Gölü havzası, geçen yıl kuraklıktan etkilenen göl ve sulak alanlar, bu yıl etkili olan yağışlarla su seviyesi yükselince yeniden kuşlara ev sahipliği yapmaya başladı.
Türkiye’nin sulak alanlarının 3’te 1’ini oluşturan Van Gölü havzasında da başta Ak Göl olmak üzere Çelebibağ, Karasu, Karagündüz, Dönemeç sulak alanlarıyla Van Gölü’nde geçen yıl küresel iklim değişikliği ve yağışların azalmasına bağlı oluşan kuraklık nedeniyle su iyice azaldı.
Kuraklık nedeniyle kuşların büyük bir bölümünün terk ettiği havzadaki göl ve sulak alanlar, bu yıl kış aylarında etkili olan yoğun kar yağışı ve ilkbahar yağmurlarıyla yeniden suyla doldu.
Beslenme ve yaşam koşulları için su seviyesinin istenilen düzeye ulaştığı bölgeler, başta flamingo olmak üzere turna, dikkuyruk, uzun bacak, kılıçgaga, balıkçıl, halkalı cılıbıt, leylek, suna ve sakar meke gibi türleri yeniden ağırlamaya başladı.
Koruma çalışmalarıyla da kuş popülasyonunun canlandığı havza, kanatlı hayvanlar için araştırma yapan bilim insanlarının da tercih ettiği alanların başında geliyor.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Adızel, AA’ya, havzanın yaban hayatı için önemli bir yer olduğunu söyledi.
Bu yıl bölgede kuş popülasyonunda gözle görülür bir artış olduğunu anlatan Adızel, “Geçmiş yıllara göre bu yıl oldukça yağışlı geçti. Dolayısıyla sulak alanlar tam da kuşların istediği bir ekosistem düzeyinde. Bu durum kuşları daha çok bu bölgeye çekti. Sulak alanlarda kuş sayısında ciddi artış var.” dedi.
Adıgüzel, güvenlik güçlerinin koruma çalışmalarının da yaban hayatına olumlu etki yaptığını belirterek, bu çalışmaların kuşlar üzerindeki insan baskısını azalttığını ifade etti.
Hayvanların artık kendilerini daha güvende hissettiğini dile getiren Adıgüzel, “Uzun yıllar önce özellikle kış aylarında yaban kazlarının sürüler halinde geldiğini duyardık. Yakın dönemde hiç kaz görmedik fakat koruma çalışmaları sayesinde Erçek, Çelebibağ gibi birçok yerde yaban kazlarını sürüler halinde görebiliyoruz. Popülasyonu gittikçe artıyor. Havzada koruma altındaki sulak alanlar adeta kuş cennetine dönüştü. Umarım hep böyle devam eder.” diye konuştu.
Adıgüzel, havzanın flamingo gibi birçok kuşun göç güzergahında olduğuna işaret ederek, flamingoların İran’daki Urumiye Gölü’nde yavruladıktan sonra geldikleri bölgedeki ilk uğradıkları yerin Ak Göl olduğunu belirtti.
Ak Göl’ün bu anlamda göçmen kuşlar için çok önemli bir durak olduğunu aktaran Adıgüzel, şunları kaydetti:
“Geçen yıl Ak Göl’ün kuruması hem bizi hem de kuşları üzdü. Ne mutlu ki bu yıl yağışlar iyi gitti ve hem Ak Göl hem de Van Gölü havzasında birçok flamingo görmek mümkün. Şu ana kadar kesin tespit ettiğimiz 240 kuş türü mevcut. Nesli tükenmekte olan bazı türler bizim bölgede görülüyor. Bunlardan dikkuyruk, küçük akbaba, mısır akbabası, toy ve yaban ördeklerinin bölgemizde varlıkları biliniyor. Ülkemizde dikkuyruk sayısı çok az. Bunların yarısından fazlası da havzamızda bulunuyor. Koruma çalışmaları sayesinde sayıları arttı ve insanların yakınına kadar gelebiliyorlar. Sadece kuşları izlemek için kentimize gelenler var. Bu anlamda ekoturizmine de büyük katkı sağlanıyor.”
