OMÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Nisbet, “Özellikle ormanlık alanlardaki piknik yerlerine gelenler çöplerini bırakıyor, içinde gıda artıkları oluyor ve zaman içinde yaban hayvanları buralara düzenli olarak gelmeye başlıyor” dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Yabani Hayvan Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Nisbet, beşeri ve çevresel faktörlerin yaban hayatını olumsuz etkilediğini söyledi.
AA’nın haberine göre Nisbet, tahrip edilen doğal yaşam sonucu canlıların yiyecek bulamamasının yaban hayvanlarını şehre yönlendirdiğini anlattı.
İnsanların özellikle kırsalda geniş alanlara yayılması, tarım alanları açması, orman yangınları, geçiş yollarının engellenmesinin hayvanların şehre inmesine neden olduğunu aktaran Nisbet, “Hayvanlar bu gibi durumlarda beslenebilecekleri en yakın alan olan köylere, oradan şehirlere inmeye başladı. Günümüzde sanayinin artmasıyla tahrip olan doğal çevre, hayvanların yaşaması için gerekli alanı sağlayamayacak duruma geldi. Beşeri faktörlerin yanında çevresel faktörler ve iklim değişikliği de büyük oranda etkiliyor. Özellikle kuraklığın fazla olduğu yerlerde yemek bulamayan hayvanlar şehre inmeye başlıyor.” diye konuştu.
Piknik alanlarında bırakılan gıdaların yaban hayvanlarının şehre inmesinde önemli etkenler arasında yer aldığına dikkati çeken Nisbet, “Özellikle ormanlık alanlardaki piknik yerlerine gelenler burada çöplerini bırakıyor, bunların içinde gıda artıkları oluyor. Zaman içinde yaban hayvanları buralara düzenli olarak gelmeye başlıyor. O yüzden mümkün olduğunca piknik alanlarına gittiğimizde gıda artıklarımızı da beraberimizde götürmemizde yarar var.” ifadelerini kullandı.
YABAN HAYVANLARINI BESLEMEK DOĞRU
Hayvanların işlem görmüş gıdalara alışmasının iyi bir şey olmadığının altını çizen Nisbet, şöyle devam etti:
“Bu, hayvanlar açısından da iyi bir şey değil. Birçok insan tilki, sincap gibi doğada yaşayan hayvanlarla görüntü veriyor. Bunlar doğada olması, doğada beslenmesi gereken hayvanlar ama insanlar bunları elleriyle beslemeye kadar ileri düzeye gitmişler. Bu, onların doğasına aykırı. İşlem görmüş gıdalarla besliyorlar. Sık sık geldikçe insanlara alışıyorlar. Beslediğimiz şeyler çok doğal değil, işlem görmüş gıdalar. Bu, hayvanların beslenme sistemine de aykırı. Hem de alıştırdığımızda, o kokuyu aldıklarında yerleşim alanlarına da ilgi duyacaklardır. Bu yüzden tavsiye etmiyorum.”
YARALANAN HAYVANLARIN SAYISI ARTTI
Nisbet, son dönemlerde kliniklerine getirilen yırtıcı memelilerden tilki, kurt, çakal gibi hayvanlarda artış gözlemlediklerini belirterek, “Bunlar açlıktan dolayı gelmiş değiller. Yaralanmış olarak geliyorlar. Özellikle kırsal alanlarda, otobanda gece yolculuğu yaparken kırsal alandan geçerken yavaş gidilmesi gerekiyor. Çarpma olasılığınız çok yüksek.” dedi.
Günümüzde insanların yerleşim alanlarını çok genişlettiğini dile getiren Nisbet, “Ülkemizde çok fazla yangına maruz kaldık son dönemde. Yaşam alanları çok daralıyor. Hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmek, yiyecek bulabilmek için insanların bulunduğu yaşam alanlarına geliyor. Bizler de onların alanına yerleştiğimiz için artık bir arada yaşamaya başladık. Özellikle susuz kaldıkları dönemde hayvanlar su kaynaklarını olduğu yerlere daha fazla geliyorlar.” diye konuştu